@62
canlılığı evrendeki en gibindirik şey olarak tanımlamıyorum. demek istediğim insanın, canlılığı muhteşem bir şey olarak görmesinin bilimsel olarak bir değeri yoktur. çünkü insanın muhteşemlik gibi duygusal ifadelerinin gerçeği belirttiğine dair bir kanıt yok ortada.
ayrıca fizyolojik olarak yeni ölmüş bir insanla yaşayan bir insan arasında fark yok demen çok saçma olmuş. mesela kalp krizi geçirmiş bir insanın damarlarındaki tıkanıklık sağlıklı bir insanda da mı oluyor yani? ya da kanserden ölen bir insanın hücrelerindeki dezenformasyon yaşayan bir insanda da mı oluyor?
mısır örneğinde ise hiç öyle senin bahsettiğin şeyler olmuyor güzel kardeşim. yapay seçilimin ne olduğunu bilmiyorsun sanırım. yapay seçilimde insanlar canlıların genleriyle oynamıyorlar, radyasyon bombardımanı falan yapmıyorlar. benim bahsettiğim şeyi insanlar binlerce yıl önceden yapıyorlardı. örneğin günümüzdeki evcil inekler, insanlar tarafından binlerce yıllık yapay seçilim sonucu o hale gelmişlerdir. bildiğimiz siyah benekli şu tarz inekler
https://www.google.com.tr...ik-Inek.html%3B1024%3B736 aslında doğada yoktu. doğal yollarla ortaya çıkmış inekler aslında şu ineklerdir
https://www.google.com.tr...&biw=1366&bih=667 işte insanlar bu yabani inekleri şu andaki bildiğimiz ineklere evrimleştirmişlerdir.
doğadaki inekler sadece yavrularına yetecek kadar süt üretebilecek şekilde evrimleşmişlerdir. çünkü daha fazla süt üretmelerine ihtiyaçları yok ki kendileri için. ama tabi bu insanlar için yeterli değil.
her inek yavrusunun geni birbirinden farklıdır. çünkü sahip oldukları o karmaşık genlerin dizilimleri çok ufak etkilerle değişiyor hatta rastgele dışarıdaki değişikliklerden ufak tefek mutasyonlara uğruyorlar. bu yüzden her ineğin de özellikleri birbirinden farklı oluyor. haliyle süt kapasiteleri de farklı oluyor. işte insanlar yıllar boyunca bu fazla süt verenleri diğerlerinden ayıra ayıra nesilller boyu çoğaltınca günümüzdeki çok süt veren inekler ortaya çıkmış oluyor. yani rastgele gerçekleşen mutasyonlardaki işimize yarayanları seçiyoruz. bu yapay seçilim, yediğimiz hayvanların neredeyse hepsinde uygulanmıştır. aynı şey meyve ve sebzelerin çok büyük çoğunluğu için de geçerli. yani senin sandığın gibi laboratuara falan gerek yok, bir çiftik yeterli bunun için. al bi tane daha örnek vereyim hatta, balyaev tilkileri:
http://evrimagaci.org/makale/3
tabi doğada gerçekleşen insan eli değmemiş evrimleşme bu yapay seçilimden daha yavaş oluyor çünkü insan gibi bilinçli bir şeyin müdahalesi olmuyor. bu doğal seçilimi de türler, kendileri otomatikman gerçekleştirmiş oluyor uzun yıllar boyunca. mesela daha hızlı koşan çitanın daha kolay avlanıp, haliyle daha kolay üreyip, genlerini sonraki kuşağa daha kolay iletmesi gibi.
ayrıca şu tuğla-villa örneğin akıl bulandırmadan başka bir şey değil. insansız bir doğa, öyle bir villayı yapacak fizik kuralları barındırmıyor diye, canlı yapmayı sağlayacak fizik kurallarını da mı barındırmamış oluyor yani? arada mantıki bir bağ yok ki.