1. 26.
    0
    birkaç saat sonra o an bana gök gürültüsünden korkunç gelen bir sesle helikopterimiz çok eskiden bağ olan ama şimdi sadece kurumuş birkaç parça asma kütüğü bulunan araziye indi. dayım o günü anlatırken hep 'o kadar küçüktün ki elini bıraksam o rüzgarda uçup gideceksin sanıyordum' der. haklıdır da. neyse helikopter kalkıp yükselmeye başlayınca az önce ki burukluğumdan zerre kalmamıştı küçücük görünen insanları evleri ağaçları dayıma gösterip kahkaha atıyordum. çocuk aklı işte. o yolculuk hiç bitmesin istemiştim hala da öyleyim bi helikoptere bindirip buradan mekgiba sınırına kadar gideceğiz deseler gıkım çıkmaz. o derece. iki sene önce öğrendiğim iki okuma yazmazla kokpitteki talimatları okuyup aklımca pilotlara hava atıyordum. yaklaşık yarım saat sonra pilot amcanın verdiği çokoprensi yiyip camdaki ingilizce yazıya anlam vermeye çalışırken. camın gerisinde 3-4 yıl önce gördüğüm o koca koca binaların göründüğünü farkettim.
    ···
   tümünü göster