1. 1.
    0
    neyse devam

    Her geçen gün farkındalığım artıyor, etrafımda olan olaylara bakış açım daha da farklılaşıyordu. işte o zaman anlamıştım ne fakir ne orta halli ama küçük evimizde mutlu bir aile olduğumuzu. Yavaş yavaş müzikle tanışıyor, hocalarım tarafından levent yüksel diye çağırılıyordum. Çok benzetiyorlardı çocukken. Müdür odasına çağırır şarkı söyletir, sınıf öğretmenimiz latif hoca tahtaya çıkartır bana şarkılar söyletirdi. Çocukken hep hayalim müzikti. Ama abimin hocası mahalledeyken benim mahalle maçında oynayışımı görünce ( kaleciydim ) beni zorla kolumdan tutup minik takıma almıştı. ilk transfer ücretimi o zaman sportaç krampon ve reusch eldiven olarak almıştım. Abimin tüm maçlarını izlemeye başlamıştım, domates abi, sarı Mehmet ( sonra bizim yıldız takımın hocalığını yaptı ) , kepçe sergen… Futbol ve müzik bir anda hayatım olmuştu. Mustafa hoca gelecek görmüştü belkide bende o yüzden zorla zütürmüştü… Mahalle maçlarında oynayamıyordum artık zira hiçbir mahalle bizle maç yapmak istemiyordu , özgün varsa kalede biz oynamayız diyorlardı, bende oyunda oynuyordum kaleye geçmiyordum. Ama her maç 3-5 gol atınca mızıkçılık yapıp kavga çıkartıyorlardı. Tabi bizde anılla balıklama atlayıp hem dövüp hem dayak yiyorduk… güzel günlerdi o zamanlar çocuktum, hiçbirşeyi umursamıyordum basit bir hayatım, sıkıntılardan sorumluluklardan uzak, mutlu bir hayatım vardı….
    ···
   tümünü göster