1. 1.
    +1
    Hepsini tek part atıyım dedim uzun geldi. o yüzden part part atıyorum.

    Mahalleye hemen ayak uydurmuştum, arkadaş edinmekte hiç sıkıntı çekmeyen bir çocuktum. En yakın arkadaşım anıl’dı. Hergün ağız burun dalar kavga eder kavgadan sonra bakkal Ahmet amcadan çilekli süt alır beraber içer sonra nasıl dövdüm seni diye birbirimizle taşak geçerdik. Manyaklık mı bilemiyorum ama biz böyle dosttuk, yeri geldimi birbirimizi döver yeri geldimi bize sataşana beraber dalardık. Herşeyimiz ortaktı, bilyelerimiz bile ortaktı, mahallede ki tüm bebeleri tokatlardık bilyede. Annesi Fevziye teyze Almanya’da büyümüş birisiydi. Hayatımda gördüğüm en şakacı kadındı. Annem gibiydi. Anılla ne zaman kavga etsek bizi kenara çeker ikimize de şamarı patlatırdı siz kardeş gibisiniz neden kavga ediyorsunuz diye. Sonrada kıyamaz bize çikolata verirdi. ilk Adidas ayakkabımı o hediye etmişti almanyadan gelmişti. Hiç unutmam yıllar geçse dahi anılın bu olaydan haberi yoktur. Çok severdi beni. Anılın babası poşetçilik yapardı , pazarcılara marketlere toptan perakende poşet satardı. Arada kaçar giderdik onun dükkanına poşet tartmaya. O gün belliymiş ne kadar pekekent bir adam olacağım ticarette. Zira paketlediğim poşetlere 1 kilo yazıp aslında içinde 950 gram koyuyordum. Anılın babası durumu çakınca, kafan çalışıyor ticarete ama bu haramdır dedi. ilk defa o gün haram diye bir kelime duymuştum. Oradan sonra Fevziye teyzenin evine gittik bize yemek yapmıştı hataylıydı yanlış hatırlamıyorsam. Yemekleri harikaydı hala tadı damağımdadır. Yemek yedikten sonra yanına yanaşıp haram ne demek diye sorunca işte o gün anladım Fevziye teyzenin şakirt olduğunu.
    ···
   tümünü göster