1. 1.
    0
    kızın adı tuğçe olsun benimki de murat. biz üç kardeştik. bizden 3 yaş büyük bi ablamız vardı. annemizi, ikimizi doğurduğu esnada kaybetmişiz. yani babam hem anne hem baba olmaya çalıştı bize yıllarca. bir de evimizin her işine koşturan emektar mustafa abi vardı. hem kapıcılık yapıyordu bize hem bahçıvanlık hem arabayı falan siliyordu. yani babamın sağ kolu gibi bişeydi evde. babam da zengin binin biriydi. o yüzden bahçeli evimiz vardı. araba son modeldi. anasını gibiyim millet bana imreniyodu ben millete imreniyordum. çünkü onların paraya ihtiyacı vardı benimse sokağa çıkıp top koşturmaya ihtiyacım vardı. ama evde büyüdük maalesef.

    neyse orasını geçelim. bu ablam, daha doğrusu ablamız, çok burnu havada bir insandı. herkesi hor görürdü. hâtta mustafa abiyi bile terslerdi arada sırada. bu da benim zoruma gidiyordu. ne kadar mülkün olursa olsun, ne kadar prestijli olursan ol, insanları aşağılama hakkına sahip değilsin.. kaç kez uyardım kendisini. hatta bi keresinde ömür boyu konuşmamakla tehdit etmiştim de ancak öyle iyi davranmaya başlamıştı adama.

    konuşmama diye tehdit mi olur diye düşünmeyin. zaten biz bizeydik ve kimsemiz yoktu başka. ondan ötürü ayağını denk aldı.

    işin bize vuran kısmına gelelim...
    ···
   tümünü göster