1. 601.
    0
    ben ifadeyi verdikten sonra, sizi
    biraz daha bekleteceğiz dediler. bu sırada
    bir avukatınız var mı diye sordular.
    belli ki birinci zanlı bendim. salmıyorlardı çünkü.
    aslında babamı arasam hemen bir avukat ayarlayıp beni
    dakikasında çıkarabilirdi ama kesinlikle öğrenmemeleri
    lazımdı. ne diyecektim ki hem? "satanist tarikata üye oldum
    arkadaşımı bir varlık öldürdü, ben müdahale edemedim
    çünkü o sırada yangın çıkan bir otelde başka varlıklar
    ile konuşup, ırmak ın intiharını mı araştırıyorum" diyecektim?
    avukatım yok diyince, biz size ayarlayalım o zaman dediler.
    akşam civarıydı. o sırada başka bir polis daha gelip
    önümdeki polisin kulağına bir şeyler söyledi.
    herif dönüp bana baktı. içimden o anda artık buraya kadarmış dedim.
    şu vakitten sonra salınsam bile, tarikat peşime düşecekti.
    onların da hiç şakası yoktu ayrıca.

    hadi onlardan kaçtım; polisten nasıl kaçacaktım?
    hayatım boyunca komple kaçak olarak yaşamam gerecekti.
    tam bu sırada içimde, ormana, o kızı bıraktığımız
    yere gitmek geldi. ama nasıl söyleyeyim size, o anda bunun
    çok mantıklı olduğunu düşünmeye başladım. bir çıkabilirsem,
    ilk otobüsle, hatta bırak otobüsü direkt taksi tutarak
    ormana kaçabilirdim. orada varlıklar bana sahip çıkardı.
    hem beni tanıyacaklardı, içimde onlardan olan başka bir
    varlık daha vardı. etraf gittikçe bir perdenin
    arkasından bakıyormuşcasına rüyalaşmaya başladı.
    kontrolümü kaybediyordum ama bu panik atak gibi değil,
    sanki bir rüyadayım, ben geriye doğru çekiliyorum.
    hemen ellerimi kaldırıp onlara bakmaya başladım,
    konsantre olmaya çalışıyordum. yanıma bir polis
    geldi. "yoksunluk mu çekiyorsun?" dedi,
    "ne, nasıl yani" diyebilirdim.
    beni iyice uyuşturucu bağımlısı sanıyorlardı.
    ···
   tümünü göster