1. 51.
    +13
    saat 3 buçukta çıktım evden, deyim yerindeyse ışık hızında buluşacağımız yere gittim.

    saat 4 olmadan geldi, iyiki erken gelmişim dedim kendi kendime. selamlaştık, oturdu karşıma başladı konuşmaya

    "senin bana söyleyecek bişeylerin var mı bilmiyorum ama benim sana söyleyeceğim çok şey var, umarım darılmazsın bana. sadece dinle, diyeceklerimi bitirdikten sonra konuşursun. 3 sene önce hatırlarsın lise sondayken gelmiştim sizin sınıfa. biraz deli dolu bi çocuk var sen çok iyi tanıyosun onu. onunla zaman geçirdikçe ondan hoşlanmaya, hatta onu sevmeye başladığımı farkettim (1. darbe geldi). zaman geçtikçe ona iyice bağlandım, onu görmeden günüm güzel geçmemeye başladı (2. darbe), basketçiydi o çocuk (bende basketçiyim hatta sınıftaki tek basketçi bendim ama kafa gitti ilk başta) haftada 2 bilemedin 3 sefer maçlara çıkardı. hala da çıkıyor biliyorum, çünkü bu şehirde olan maçlarını izlemeye gidiyorum, sadece onu görebilmek için. onun beni farkettiğini sanmıyorum, o kadar seyirci arasından beni farketmesi zordu. son zamanlarda onunla bağlantım iyice koptu, haftada 1 çok kısa bir süre yazar oldu bana, sanırım işleri, antremanları yoğunlaştığı için(burda bi sevinç kapladı beni, kafamı gibeyim kafamııı!!!). 18 haziranda askere gideceğini öğrenince içim bi kötü oldu(18 haziranda gidiyorum ben denizci olarak, ama o an kafa gittiği için bi gib anlamamıştım), en son nasıl oldu nasıl bitti bilmiyorum, onun bana karşı bişey hissedip hissetmediğini kafaya takmayarak ona buluşalım mı diye mesaj attım, cevap verdi."

    ee sonra ? (benim moral iyice bozuldu!)

    "buluştuk, o kadar uzun zamandan sonra onu gördüğüm için o kadar mutlu oldum ki, sesini, her bişeyini özlemişim onun ya!"

    buluştuğunuzda ne yaptınız ?

    "daha bişey yapmadık, ben konuşuyorum o dinliyor. ama onun bana karşı neler hissettiğini bilmiyorum ya, bu içimi acıtıyor azda olsa. sen ne dersin? bana karşı bişeyler hissediyor mudur? ben sadece onunla mutlu olacağıma inanıyorum çünkü."

    bunu ona sorsaydın ya, ne diye bana soruyosun ?[biraz sesimi yükselttim burda]

    "evet haklısın ona sormalıydım. barış, beni seviyo musun ?"

    ---

    o an hissettiklerim, tarif edilemez, muhteşem bir duygu. patlama yaşadım orda resmen.

    beyler, şu an mutluluktan monitöre uçan tekme atmak üzereyim, henüz sevgili değiliz ama!! onunda beni sevdiğini öğrendim, olum, çok, çok, aşırı fazla mutluyum lan.

    belki yıllar sonra yaşadığım ilk mutluluk bu!
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster