1. 26.
    0
    Atatürk'ün din konusundaki samimiyetini ve dinine olan bağlılığını ortaya koyan diğer bir tarihi delil de, onun çıktığı bir yurt gezisi sırasında Balıkesir'de 7 Şubat 1923 tarihinde Zağanos Paşa Camii'nde bizzat vermiş olduğu hutbedir. Atatürk, Allahın birliği ve büyüklüğünden, Peygamberimiz Allah tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve Resul oluşundan bahsettikten sonra: Efendiler! Hutbe demek halka hitap, yani söz söylemek demektir. Hutbenin manası budur. Hutbe denildiği zaman bundan birtakım manalar ve mefhumlar çıkarılmamalıdır. Hutbeyi irad eden hatiptir. Yani söz söyleyen demektir. Biliyoruz ki, Hazreti Peygamber zamanında hutbeyi kendileri verirlerdi. Gerek Peygamber Efendimiz gerekse Hulefay-ı Raşidin'in hutbelerini okuyacak olursanız görürsünüz ki, söyledikler şeyler, o günün meseleleridir. O günün askeri, idari, mali, siyasi ve içtimai konularıdır. Bu tarzın devam edebilmesi için bir şart lazımdır. O da milletin reisi olan zatın halka doğruları söylemesi ve halkı aydınlatması, halkı umumi ahvalden haberdar etmesi son derece ehemmiyetlidir. Çünkü herşey açık söylendiği zaman halkın dimağı faaliyet halinde bulunacak, iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek, şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir...
    ···
   tümünü göster