1. 501.
    0
    hemen kendime alan açtım,
    masayı yere yerleştirdim. ona dokundukça
    sanki hiç yaşamak istemiyormuş gibi hissediyordum.
    resmen lanetli ve kimbilir kimlerin neler yaptığı bir masaydı.
    kitabı çıkarttım, ki kitap ondan daha ağır.
    bir kere buz gibi, anormal bir şekilde sürekli soğuk.
    eskimiş, odunsu kapağını kaldırdım,
    varlıkları çağırmak için kullanılan, eski bir anadolu
    büyüsünü buldum. dışarıdan aldığım
    kalaylı bir kaseyi çıkarttım. altarın üstündeki pentagrama koydum.
    bir adet, yılan şeklinde hançer çıkarttım, onu sol kutuba bakar şekilde koydum.
    bulunduğum yerin etrafına mumlar yaktım,
    gene bir adet iğneye, bir saç telini sardım fakat hemen içine atmadım.

    ayinde, bütünleştiğim varlık ile konuşacaktım.
    kendi içime seslenecektim ve neler olup bittiğini
    ona soracaktım. geçen haftalarda ırmak şeklinde gelen
    varlığın anlattıklarını soracaktım, cenk i ve kemal i soracaktım.
    yani artık neler olup bittiğini öğrenme vaktiydi.
    bu herifler ciğeri beş para etmez keşlerdi ve
    kesinlikle başka şeylerde saklıyorlardı.
    ölümün olduğu yerde ölüm konuşulmaz;
    çünkü daha çok ölümü çekerdi.
    şimdi ölümün olduğu yerde, doğrudan bir ölümü konuşacaktık;
    ırmak ı soracaktım.
    ···
   tümünü göster