1. 476.
    +1
    bir hafta geçtikten sonra, öğleden sonraydı tam evden çıkıcaz,
    cenk aradı "çabuk buraya gelin" dedi. toparlandık çıktık.
    "ne oldu" dedik, tarikattan iki kişi, bir kızı gündüz, parkın ortasında
    bıçaklayıp öldürmüşler. polis olay yerine gelmiş. çocuklardan birisi yakalanmış.
    ki çocuklar dediğim bir kız bir erkek. bunlar birisini tarikata kazandırmaya çalışırken,
    madde kullanıyorlar ve kafaları iyiyken böyle bir tak yiyorlar.
    bu haber gazetelere vs de çıktı bu arada.
    cenk "bir süre görüşmeyelim, herkes pussun bir köşede, ben sizi arayacağım" dedi.
    "eyvallah" diyip dağıldık. ama içim içimi yiyor; nasıl ulan? eskiden tüm zararımız
    kendimize idi, şimdi olanlara bak. ya yakalanırsak? ya polis bulur da ağzımıza
    sıçarsa? bu çocuklar ya konuşursa? konuşurlarda tarikatın bilgilerini sızdırırlarsa?

    eve geldik kemalle, hemen gittim odama. dört dönüyorum korkudan.
    o da başladı gene ağlamaya. daldı odama, kapı aniden açılınca baya bir tırstım.
    ağlıyor bir yandan "ne yapıcaz biz ne yaptık biz ne olacak bize"
    sinir krizi geçiyor. dedim "oğlum sakinleş bizim adlarımızı veremez zaten,
    bir şey olursa da kaçarız en kötü" falan kendimle beraber onu da kandırıyorum.
    bütün gün böyle geçti, akşama haberlerde de gördük biz bu olayı.
    "satanistler adam kesmiş"

    taku yedik diyorum içimden, ulan ne olacak. ama kemal kafayı yemiş
    durumda. ağlıyoru falan geç, kendini yerden yere atıyor korkudan.
    "ulan ne bu telaş bir şey olmaz korkma" diyerek avutuyorum.
    "yakalanıcaz" dedi. "sen bir şey yapmadın" dedim,
    "hayır yaptım" dedi.
    ···
   tümünü göster