1. 76.
    0
    DEVAM 40 (TÜRK DiLiNiN ETKiSi..)

    Uygurca Orta Asya’da edebi ve resmi lisan olarak o derece yükselmiştir ki uzun müddet devletler arası münasebetlerde de diplomatik dil halini almıştı. Nitekim 1027 senesinde Uygur ve Kıtay Hanından, Gazneli Sultan Mahmud’a gelen elçi Türk usulü ve taksimine göre Uygurca yazılı bir mektup getirmişti ki bunun Arapça tercümesi günümüze kadar gelmiştir. Kaşgarlı Mahmud da kadim zamanlardan bugüne değin, Kaşgar’dan, yukarı Çin’e kadar bütün Türklerin, hakan ve sultanların Uygurca kullandıklarını, Çinli ve diğer şark kavimlerinin de mektuplarını bu yazı ile Türklere yazdıklarını ve oralarda şehirlilerin Türkçe bildiğini söylemekle Uygurcanın ne derece yaygın bulunduğunu belirtir. Harezmşahlar da şark Türkleri ile Uygurca (Hatt-ı Uygurî) yazılarla muhaberatta bulunurlardı. Bu durum Uygurcadan kalan pek çok eser ve vegibanın meydana çıkması, Karahanlılara ait ilk eserlerin de Uygurca yazılması sebeplerini gösterir. Moğollar zamanında ise Uygurca islam dünyasında da çok yayılmış bulunuyordu. Uygur ülkesinde Gök Türk yazısının kalemle kitap yazmada bile kullanıldığını gösteren eserler de hafriyat esnasında bulunmuştur. Umumiyetle Türk edebi dilinin büyük bir kudretle yaşatıldığı memleket Uygur ülkesi olmuştur. Manihai Uygurlar çok sade ve temiz Türkçe yazmışlar; Uygur halk edebiyatından da numuneler kalmıştır ki bunlar ve Kaşgarlı Mahmud’da bulunan bu nevi parçalar sayesinde Radloff’un önce Altaylarda bulup tespit ettiği eski tip Türk Milli şiiri ve vezni, bugün tam olarak meydana çıkmış bulunuyor.
    ···
   tümünü göster