1. 426.
    0
    kitabı açar açmaz, suratıma doğru bir rüzgar esti.
    bir şeyler salınmış gibi oldu sanki. ama biliyorum bu mümkün değil.
    açtım, araştırıyorum. tarikat ne kadar yasaklamış olsam da,
    benim bu varlık ile konuşmam ne olduğunu öğrenmem gerek.
    kitaptan, diğer boyutlar ile iletişime geçmek için
    olan onlarca ritüelden, wicca yöntemini bulup seçtim.
    wicca tahtasının üzerine, bir çeşit kurban vermem gerekiyordu.
    tütsüleri kırıp, içindeki ot gibi olan şeyleri dizdim.
    tahtanın üzerindeki pentagrama, bir kase su koydum.
    bir iğne alıp, bunu bir saç teliyle 3 kere düğümledim.
    onu da suyun içerisine attım.
    hemen etrafıma mumlar koydum, hepsini yaktım.
    gittim, kapıyı kilitledim. ne olursa olsun diyerek.
    ellerimi kutuplara yerleştirdim.
    ve kitaptan ayini okumaya başladım.
    bu bir çeşit şiirdi, uzun sayılırdı. kendini tekrar etmiyordu.
    okudum, okudum, bir kaç dakika sonra iğne suyun içerisinde
    dans eder gibi davranmaya başladı.
    bu sırada kitaptan, benim ne yapmam gerekiğine bakıyordum,
    ellerimi kutuplardan kaldırdım,
    ve hafif bir dans ritüeli tutturdum.
    başta kitaba bakıyordum, latince bir şeyler okuyordum.
    o yüzden görmedim ama olay şu; bağdaş kurmuşum,
    ellerim kasenin üstünde, ve hafif bir ritimle
    dans ediyor gibiyim. iğne dikili hale gelmiş, ellerimin
    ritminde dans ediyor.

    birkaç dakika boyunca böyle sürdü. içerisi iyice
    soğumaya başladı. daha sonra içeride rüzgar çıktı.
    mumlar sönecekmiş gibi oluyordu.
    tıpkı o günkü gibi, odanın içerisindeki karanlığın
    hareket ettiğini fark ettim, çok yavaşça
    ellerimle tuttuğum ritmi tekrar ediyordu.
    ama bunu betimlemek çok zor. neredeyse zifiri karanlığın
    hareket ettiğini düşünün, siz de onun içerisindesiniz.
    duman gibi değil; sanki kurum gibi bir şey.
    ···
   tümünü göster