1. 401.
    0
    ardından olduğum yere bayılmışım. 1 2 saat geçince,
    cenk kapıyı açıp beni almış oradan. gözümü açtığımda
    barın içindeydim. etraf bulanıktı. bass kulaklarımda patlıyor
    ama böyle derinden gelen bir şekilde. tansiyonum yeni yeni kendine
    geliyor. "artık kabul edildin. sen de bu güce vakıf oldun" diyerek
    tebrik etti. istemsizce elini sıktım. sanki her şey değişmişti,
    dünyayı doğrudan gözlerimden değilde, onların arkasından görüyor gibiydim.
    midem kötü bir baskı, doğrulmaya çalıştım, cenk yardım etti.
    "kemal nerede" dedim, "eve gitmiştir" dedi. "ben de gideyim o zaman" dedim.
    biraz dur, sana gerekli eşyaları vericem dedi. "ne eşyası" dedim,
    "bundan sonra, başlangıç olarak wiccanizm hakkında bir şeyler öğreneceksin,
    kuralları biliyorsun. asla tek başına büyü yapma, asla tek başına
    başka varlıklar ile iletişime geçme. başına ne gelirse tarikatla,
    yani benimle paylaşmak zorundasın. bu salak kemal gibi bir şeyler saklama.
    bunun hiçbir şekilde oyunu yoktur. bu bir kumar, eğer kazanmayı kesersen,
    bedelini çok ağır ödersin" dedi. normal şartlarda artık korkumu yenmem gerekiyordu.
    fakat içime derinden bir ürperdi gelmişti. aslında düşünce, o anda içimde
    ürpertiden başka bir his olmadığını fark ediyorum.

    on dakika sonra kendime gelince, birlikte bardan çıktık.
    barmenle ilk defa adam yerine koyup, selam alıp verdik.
    dışarı çıktık, dar sokaklardan geçtik,
    bir daha geçtik, kemalle geldiğimiz yere gelmiştik.
    cenk, şifreleri söyledi. beni gösterdi. tanıştık,
    adamın adı hakan idi. "bundan sonra üyemizdir,
    girişini kabul et" dedi cenk. olabildiğince işi saklı ve
    düzenli tutmaya çalışıyorlardı. kapıyı açtı,
    merdivenlerden indik. maşaleyi alıp yaktı.
    fokurdama sesi geri gelmişti.
    ···
   tümünü göster