1. 251.
    0
    Evlatlar kulak kesilin ve beni iyi dinleyin!

    Dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra, bir köye ulaşır. Karşısına çıkanlara, kendisine yardım edecek, yiyecek ve kalacak yer verecek biri olup olmadığını sorar. Köylüler, Şakir diye birinin çiftliğini tarif edip oraya gitmesini söylerler. Şakir, bölgenin en zengin kişilerinden biridir. çok zengin olan Haddad isimli çiftlik sahibi ile komşudur. Şakir, dervişi çok iyi karşılar ve birlikte yiyip içerler. Nihayet ayrılmak vakti gelir. Derviş, Şakir'e, "Böyle zengin olduğun için şükretmeyi unutma" der.
    Şakir, "Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Bazen görünen gerçeğin kendisi değildir. Bu da geçer... " cevabını verir.
    5-10 yıl sonra, dervişin yolu aynı bölgeye düşer. Şakir'i arar; sorup soruşturur. Köylüler, "O iyice fakirledi, şimdi Haddad'ın yanında çalışıyor" diye bilgi verir. Derviş, Haddad'ın çiftliğine gider, Şakir'i bulur. Eski dostu yaşlanmıştır, üzerinde eski püskü kıyafetler vardır. Üç yıl önce bir sel felâketine uğramış, sığırları telef olmuş, evi yıkılmıştır. Şakir, bu defa dervişi, son derece mütevazı olan evinde misafir eder. Kıt kanaat yemeğini onunla paylaşır. Derviş vedalaşırken, Şakir'e olup bitenlerden ötürü ne kadar üzgün olduğu söyler. Şakir'den şu cevabı alır: "Üzülme... Bu da geçer... '
    ···
   tümünü göster