1. 51.
    0
    özür dilerim beklettiğim arkadaşlar olduysa. kendimi buraya bağlayıp, saatlerce yazamıyorum arkadaşlar. vakit buldukça yazıyorum.
    lavaboya girdikten sonra işler daha da kötü olmaya başladı. bizim lavabonun kapısının camı mozaikli, dışarısı pek net belli olmaz. birisi geçtiği zaman gölgesi belirir az da olsa. tam lavabo'dan çıkacağım esnada gölgenin geçtiğini fark ettim. bildiğiniz insan silüetin de bir gölge geçti arkadaşlar. kitlendim, yerimden hareket edemedim. seslendim, cevap gelmedi annem değildi. korkum daha da arttı. ya bi insan daha ne kadar korkabilir ki, anlatamıyorum artık yaşadıklarımı. o gördüğüm gölge'den sonra nasıl lavabo'dan çıkabilirdim ki? kapıyı kitledim, neye yarayacaksa. içeride yarım saat kaldım. lavabo'da bir köşeye geçtim oturdum kafamı eğdim ve ağlamaya başladım. çok fazlaydı iki gündür yaşadıklarım. ağlamam az da olsa rahatlamıştı ama hala dışarı da bir yerlerde evin içinde bilmediğim bir varlığın dolaşıyor olması boğuyordu beni. hanginiz cesaret edipte, o an çıkabilirdi ki. hayat filmlerde ki gibi değil arkadaşlar. tıpkı filmde ses ya da bir gölge görünce peşinden giden oyuncu gibi, gidemiyorsunuz gölge'nin peşinden. neyle karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz. biraz daha bekledikten sonra hemen lavabo'dan kafamı öne eğerek çıktım ve etrafıma bakmaya cesaret edemeden yatak odasına gittim, hemen annemin yanına sokuldum. annem gene sarıldı bana. nasıl rahatlamıştım, tarif dahi edemem. farkında olmadan koruyordu beni annem, cesaretlendiriyordu. ama onun yanındayken buluyordum güç, kuvvet. o yanımda olmayınca, tek başıma lavabo'ya bile gitmeye korkuyordum işte. sabaha kadar debelenip durdum yatakta, herhangi bir ses duymadım ya da herhangi bir şey olmadı. sabah olduğunda kahvaltı yaptıktan sonra annem teyzemlere gitmek üzere evden ayrıldı. babam ve abim ise henüz yoklardı. bütün hikaye'min en can alıcı noktası burası aslında.
    ···
   tümünü göster