1. 51.
    0
    çaresizdi o da. olan olmuştu artık. yapacak bir şey yoktu. abim gittikten sonra annemle yalnız kaldık. annem her şeyden habersizdi. nasıl anlatabilirdim ki ona tüm bu yaşananları? oğlunun neler yaşadığını, nasıl korktuğunu nasıl anlatabilirdim ki? dedim ya yazımın başında çekingen birisiyim diye. yaşadığım her derdi, yaşadığım her problemi o yaşlarda başlamıştım içime atmaya. aileme sıkıntılarımı anlatarak canlarını sıkmak istemiyordum. onların üzülmesini, yıpranmasını istemezdim. ne olacaksa bana olsun, yeter ki onlar üzülmesin. tekrar tekrar özür dilerim ara ara konudan uzaklaştığım için. ama aslında her şey birbiriyle bağlantılı. benim bu yaşadıklarımın benim hayatıma bu denli etki etmesinin, zedelemesinin nedeni bu kadar zayıf bir pgiboloji de olmamdır. gene o pgibolojidir beni bunlara iten, bunları yaşamama sebep olan. annem ile hiç bir şey olmamış gibi konuşuyordum, rahat davranmaya çalışıyordum. hissettirmemeye çalışıyordum kabus dolu dakikalarımı. nitekim başarılı da olmuştum. annem bende bir gariplik fark etmemişti. olsa hemen söylerdi zaten oğlum sana ne oldu diye sorardı. ah be annem keşke konuşabilseydim seninle. keşke dökülseydi kelimeler, hisler içimden de belki oğlunun derdine derman olurdun. nasıl en zor zamanımda kucak açtıysan, gene kucak açardın bana da kendimi cennetteymiş gibi huzurlu ve mutlu hissederdim. keşkeler için geç kaldık tabi. gece olmuştu artık. uyuma zamanıydı. anneme o gece yanında uyumak istediğimi söyledim. kırar mı bizimkisi hiç. annemin yanında yattım. sarıldı bana, saçımı kokladı, okşadı, sevdi. huzurluydum, çok huzurlu. yaşadıklarım sanki uçup gitmişti kafamdan. kim huzurlu hissetmez ki kendisini annesinin kucağında. onun gölgesi bile yeter insanı mutlu etmeye. bende bu duygular içindeydim. huzurlu ve mutlu. ama çok kısa sürmüştü tüm bu mutluluğum. yatak odasında annemin elbise dolabından sesler duymaya başladım gene. kapı çarpıp duruyordu. hemde bir önceki geceden daha şiddetli bir şekilde. korkuyla uyandım sesleri işitince. içimde ise inanılmaz bir huzursuzluk vardı. tarif edemeyeceğim kadar yıpratıcı, insana dünya da cehennemi yaşatan bir acı. annemi uyandırdım çünkü artık dayanamaz hale gelmiştim. sesler duyuyorum dedim, tabi o ara sesler kesilmişti, annem uyanınca yani. yok oğlum bir şey deyip bana sarıldı tekrar yattık.
    ···
   tümünü göster