0
sesler arttıkça, daha da kötü oluyordum ama bağırsam ne yarar. ağlamak istiyordum, ama korkudan ağlayamıyordum da. sanırım üç harfliler zayıf insanlara musallat oluyormuş daha çok, belki de ben zayıf bir ruh halindeydim. bu yüzden bana musallat olmuştu, beni korkutmak istiyordu. artık kapakların açılıp kapandığını görüyordum arkadaşlar. seri bir şekilde kapaklar açılıp kapanıyordu, bense o insanın içini ürperten sesi duyuyordum. ama hala nasıl diğerleri duymuyor da sadece ben duyuyorum diye yaşadıklarımı sorguluyordum. hakikaten aklı başında bir insanın bunlara bir yorum getirmesi mümkün değildi. tutun ki ben 13 14 yaşındaydım. saatlerce yaşadım bunu, ya da yaşadığımı düşündüm bilmiyorum. ama ben gerçek olduğundan emindim yaşadıklarımın. sabah olduğunda sanki hepsi yaşadıklarından arınmış gibiydiler, hiç bir şey olmamıştı gece sanki. bense yaşadıklarımın etkisinde kalmıştım. gözüme uyku girmemişti. bedeni yaşayan, ama boşa nefes alan birisi gibiydim. Beni bu olaydan bir gün önce ve bir gün sonra diye fotoğraflasanız, bir insan bir günde bu kadar değişebilir mi derdiniz herhalde. 13 yaşında bir çocuk için çok fazlaydı tüm bunlar. o günden sonra hep keşke dedim, keşke o gün orada olmasaydım, annemler ile gitseydim de hayatımı kabusa çeviren bu olaya müdahil olmasaydım. dedim ya sonun başlangıcıydı bu yaşananlar benim için. kahvaltı yaptıktan sonra abimin arkadaşları ahmet ve mehmet gittiler. abimle yalnız kaldık evde. dedim ya abimler olayın etkisinden çıkmış gibiydiler sanki. nitekim arkadaşları gittikten sonra abim hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. neydi bir önceki gece yaşananlar, hayal miydi? hayır hepimiz tanık olduk yaşananlara, her anı, her salisesi gerçekti. belki de içinde yaşıyordu korkusunu abim, rahatlamaya çalışıyordu. soğukkanlı olmaya çalışıyorduysa da, epey başarılıydı. en azından ben öyle hissediyordum. peki ben? hala olayların etkisindeyim. lavaboya gidemez olmuştum. o gün akşama doğru annem geldi. babam yoktu yanında. bizim peder bey teyze oğluyla hala gençlik modunda yaşıyorlardı hayatı. teyzesinin oğlu yaşını başını almış bir adam. bekardı. babam arada gidip kalıyordu ona sırf stresini atmak için. tam iki kafadardırlar. evli barklı adamın ne işi var demeyin bekar evinde, bizimki de öyle rahat bir adamdır. abim de o gün annem geldikten sonra arkadaşına gitti, gece arkadaşında kalacağını söyledi. abim de etkisinde kalmıştı. o an hissettim tüm ne kadar korktuğunu. evden çıkarken bana attığı bakışla hissettirmişti. korkuyorum, ama söyleyemiyorum der gibiydi. özür dilerim diyordu sanki, sana yaşattıklarım için özür dilerim. abimin o kapıdan çıkıp gidişi daha da kötü yaptı beni.
Tümünü Göster