1. 1.
    +1
    danimarka sinemasından;
    lars von trier filmleri güzeldir. hunharca sevişme sahneleri var, işi erotizme kadar zütürür, zaman zaman ferregrafi katar. andreas thomas jensen var ama gibtir et o binin filmlerini bi öpüşme sahnesi görcem diye bütün film bekliyosun anca bir iki pozisyon... o da beklediğine değmez.

    fillandiya filmleri:
    zaten bi gib yok adamlarda adam akıllı aki kaurismaki ve spende psenen var yönetmenler. filimn başında kızları görünc e bir oyşş oluyosun ama onun dışında hiç bi gibim yok amk öpüşmüyorlar bile. hep bol pantolonlar elbiseler bi züt bacak göreyim diyosun yok amk.

    isveç sineması;
    yer yer güzel pozisyonlar var ama eski kuşağa gidince bella tarr, bermgan filan tam ekşici işi. yine elin gibinde kalır panpa. ama sarışın seviyosan güzel amlılar var.

    norveç sineması: burada da beate eriksen filmleri güzel panpa. karılar o biçim ama soğuk memleket olduğu için öyle tiril tiril bişe göremezsin pek. hep montla geziyolar amk. ama gibişler güzel, hard ve hunharca pozisyonlar sıkça görülüyor. ama ben pek sevmiyom bunlarında karılar çirkin. ince dal gibi. kadın dediğin balık etli olacak..

    sen güneye in azıcık hollanda, belçika sineması mesela. oyşşş
    ···
   tümünü göster