1. 1.
    0
    @14 tabi ki farkımız var. biz bu devleti kurduk ve bunun bilincindeyiz. hayatında hiç 5 yıl yaşamış devlet kuramayan ile benim düşüncem bir değildir. şayet ülkeme ve türk'e bu kadar düşman var iken ırkçı olamamın da bir mahsuru yoktur.

    evet o vasiyette belirtilenlerin çoğu doğrudur sadece japonlar dışında. tarihine (uzaklara değil sadece yakın tarihe bakman da yeterlidir) biraz baksaydın bunları görebilirdin. yalnız sen gerçekler yerine bir oyun oynamayı tercih ettin. bu oyunu oynamanın ise bir mantığı yoktur. doğa bir savaş üzerine kuruludur. bu savaşta güçlü olan kazanır. savaş ise her canlının doğasındadır.

    akan kan, insanlar ölüyor diye bağırmanın ise akla yatkın olan tarafı bulunmamaktadır. akan kansa kan, ölen insansa insan. biz türk'ü yüceltmek için gerekirse bin türlü acı çekerek ölmeyi göze alırız. bunun ölümün ise kutlu olduğunu biliriz.

    velhasıl "pis faşistler" diye bağırmak yerine o güzel beynini gerçekler üzerine yorsaydın şu an da bu güzel zamanımı çalmazdın. anlaşılan üzerine kendine hümanist (insancıl) diyen bir komünistsin. eğer bu tahminim doğru ise komünizmin nasıl yayıldığını ve türklerin bu illetten nasıl cefa çektiğini de bilmiyorsun.

    bu arada şunu da belirteyim keşke atsız'ımı dinleseydim de bu güzel zamanımı harcamasaydım. bak ne demiş atsız'ım: "işkembe kazanından dîba çıkamaz. yüz defa aldandığın, aldatıldığın halde hâlâ iyiyle kötüyü seçemeyecek misin? yüzlerce büyük millî kahraman dururken maymun suratlı, kan içici, riyakar asya ve avrupa serserilerinin resimlerini duvarlarına asacak kadar beyinsiz ve haysiyetsiz olanlara gerçeği öğretmek için boşuna vakit harcama. onlarsa belâlarını bulacaktır. sen vakit kaybetmeden bir baltaya sap olmaya çalış. bir baltaya sap olmak demek, millete hizmet edecek bir yer, bir su başına geçmek demektir. makamlar, mevkiler ancak türk milletine yararlı olabilmek içindir."
    ···
   tümünü göster