plaza hayatı klişeleri

15 günlük küçük çaplı sayılabilecek bir eğitim için tam da plaza hayatının kalbi sayılabilecek levent'deyim. neyse ki bugün bitiyor..

• dışarıda, tuzluğu ver lan yarraaam diyen adamlar, plaza kapısının içinden geçince birden enis bey dosyayı uzatır mısın, ahmet bey nasılsınıza dönüşüyor.

• 35 yaş üstü feminen plaza kezbanları demirbaştır.. bu kezbanlar her daim diyette olur öğle yemeğinde ton balıklı salata yiyip yanında elma suyu içerler. sabahın 7'sinde boya küpüne batırılmış kayış suratları ile starbucks'a yol alarak başlayan günleri, buradan aldıkları çift shot mocha espresso ile devam eder. haftasonu tv karşısında gri eşofmanı ile züt büyütüp yanında ıhlamur içen bu kezbanlar, haftaiçi 'ay bu mocha'yı içmeden' güne başlıyamıyorum moduna girerler.

• mutalaka yarım yamalak da olsa ingilizce konusulmalı.. sanki los angles'dayız amk. hadi herseyi geçtimde. ''general manager timur bey meeting'den sonra geçen haftaki raporları feed back edecek'' bu ne amk ?

• 300 dolar maaş alıp ofis boyluk yapan gencler gorursunuz. bu genclerın amacı yukarıda bahsettiğim kezbanlardan birini tavlamaktır. halbuki bilmez bu kezbanların amacının kariyer kariyer diye diye müdürlere yavşadığını.

• her plazada mutlaka motorgibleti bulunan, orta yaslı bir aile babası bulunur. bu adamlar hem aıle babasıyım hem de hobılerımı yapıyorum imajında takılır. işe motorla gelip gider ve sürekli motorgibletin cok harika birşey oldugundan bahseder.

• 1.50 boyunda, samsung note kullanan kızlar bolca mevcuttur. bu kızlar plaza cıkısı metrobus'de kümelenirler.

• her muhabbette yeni değiştirdigi arabasının 2000 motor oldugunu her cumlede soyleme zorunlulugu hısseden kamiller vardır. bunlar aralarından sıkı mac takıpcısı elemanlar bulunur. kendı aralarında mac organıze ederler. ve mutlaka o mac esnasında en az bir kişi bacagı sakatlar.

• öğle arasına cıkmayıp çalışıyo görünümü verip müdüre şov yapmak için çabalayan insanlar vardır.

• bos vakitlerde ofis çalışanları ozellıke bayanlar, yaz tatili için eşi ile nereye gideceklerinin muhabbetini yaparlar. bu aslında gizli bir statü rekabetidir. 'açılay, biz roma-paris-floransa yapıcaz temmuz da ya.. aa biz oraya gideli bi 5 sene oldu herhalde gidin gidin güzel yer :)'' gibi..

resmen işkence gibiydi bu samimiyetsiz çıkarcı ortam.. gözünü seveyim mimarlıgını yaptıgım inşaat'da çalışan ustam. bi çay sigara'daki samimiyet nerde var lan?