1. 151.
    -1
    ıslanmış sokakların üstüne güneş düşmeye başlamıştı. nereye gitmem,ne yapmam gerektiğim hakkında hiç bir fikrim yoktu.ben korku ve acizlik içindeyken bir yandan beni izleyip eğlendiklerini bundan da büyük bir zevk aldıklarını biliyordum. korktuğum kadar öfkeliydimde .daha farklı birşeyler yapmalıydım bunlar yetmiyordu. kimden ne yardım almam ne yapmam gerektiğini düşünürek saatlerce yürümüştüm. telefon çaldı. arayan büşraydı. herşeye rağmen tebessümle açtım telefonu ama o ağlamaklı bir sesle bana hakaretler yağdırıyor hatta tehtidler savuruyordu. konuşmama fırsat vermiyordu bile. bitirmesini bekledim. sonunda noldu diye sorabildim telefonu gülsüm aldı bana bir kafe ismi verdi oraya gel çabuk dedi tamam dedim. şehir merkezinden uzaklaşmıştım oraya gitmem biraz zaman aldı o yol bitmek bilmedi. kafeye vardığımda büşra gülsüm ve yanlarında üç tane sap vardı. bana yönelttikleri sert bakışlara aldırmadan masalarına oturdum. önce bi sessizlik oldu sonra büşra neden dün gece öyle şeyler yaptın ki diye sordu. artık çıldıracaktım sonunda patladım noldu diye bi kaç kez bağırdım. anlatmaya başladı -gece uyuyordum sonra pencereme biri ısrarla vurmaya başladı onun sesiyle uyandım hemen gülsüme bağırdım elektrikler gitmişti gülsümde bende kim o diye seslendik cevap gelmedi cama daha sert vurmaya başladı. gülsüm kesin biri bize şaka yapıyor dedi ve perdeyi hafifce çekti. pencerenin arkasında biri vardı tam belli olmuyordu telefonun ışığını tuttuğumuzda sen bize bakıyordun ben - hakan napıyorsun sen ya diye bağırdım sana sense ölmüş bir kediyi bize göstererek gülüyordun. korkumuzdan napacağımızı bilemedik. sonra seni aradığımızda sana ulaşamadık. sabahı zor ettik alkol falan almışsındır belki sarhoşsundur diye polisi aramadık. sabah olduğunda bi cesaretle perdeyi açtığımızda cama kanla arapça bişeyler yazmış olduğunu ve pencere demirlerine kafasını sıkıştırarak astığın boynu kegib kediyi gördük. bizim camımıza ne yazdın neden böyle bişey yaptın sen ne tür bi sapıksın söyle diye bağırdı. ben olanlara şaşıramamıştım bile. ne kedisinden bahsediyorsunuz ne saçmalıyorsunuz diye bağırarak karşılık verdim. cinlerin benim kılığımda bunu yaptıklarını onlara nasıl anlatabilirdim ki.inkar ettim bi yanlışlık olmalı dedim. hemen apartın kamerası vardı dimi diye sordum evet dediler. hadi ozaman aparta gidelim kayıtlara bakalım dedim. gülsüm biz zaten ortalığı ayağa kaldırdık sabahın köründe tüm apart indi aşağı apart sahibide geldi polisi çağırdılar. polisler -kim olduğunu gördünüz mü diye sordular biz hayır dedik. kamera kayıtlarına bakalım dediler ama elektrikler olmadığı için kameralar kayıt yapamamış tabiki. sonra apart sahibi şikayetçi oldu bir iki fotoğraf çektiler kediyi pencere demirlerinden aldılar camıda silebilirsiniz dediler. polisler apart sahibine büyük ihtimalle bu aparttan biri yapmıştır artık gençler birbirlerine böyle şakalar yapıyor ama biz olayı dahada araştıracağız ve buradaki devriyeyi daha da sıkılaştıracağız deyip gittiler. Tamam pencerede ne yazıyormuş peki diye sordum. bilmiyoruz onu sen söyleyeceksin dediler. bende sildiniz mi peki yazıyı yada videosunu resmini falan sizden çeken biri oldumu görebilirmiyim dedim. ordan saplar sen bizimle dalgamı geçiyorsun falan diye söylenmeye başladılar. büşralar bir daha asla gözümüze gözükme bir dahaki sefere polise söyleriz falan filan diye tehtitler ettiler. hiç birşey demeden ayrıldım ordanda. sinirlerim alt üst olmuştu artık.bu böyle olmıyacaktı cinlerin benden ne istediğini öğrenmem lazımdı öfkem bana deli cesareti veriyordu. zaten kaybedeceğim pek bişeyde yok nede olsa diyerek evin yolunu tuttum.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster