-
4176.
+5+kızım şaka yaptım dur dur.yok bişey.Tümünü Göster
burcu:allah belanı versin köpek. korkuyorum diyorum.
bilmiyorum çocukluğunuzda yaptınız mı? göz kapaklarınızı tesr çevirip çocukları çok korkuturduk biz. şuan aynısını burcuya yapsam pipetle beslenecek şekle girer.
+eheeh korkma ben burdayım.
başladı hıçkırmaya. ağlıyormu belli bile değil.hay kafamı skiyim.ne vardı şaka yapıcak. mustafa karadenizmisin sen? üzülmeye başladım.
+tamam kızım geçti işte. şaka
oturdu bi yere elleriyle yüzünü kapadı. zaten saçlarınden göremiyorum yüzünü. eğilip yüzüne bakınca ağlamadığını fark ettim. hafif ürkmüş
+ağlamıyosun dimi?yok ağlamıyosun.
burcu:ağlamıyorum.
diyip ayağa kalktı sarıldı bana.o an erkek olduğunuz için şükrettiğiniz zamanlardan biri. nazik parmaklarıyla yapışmış elbiseme. bende sarıldım. yüzümü yüzüne dayadım, yüzü sıcacık. hafif esen rüzgar saçlarını yüzüme çarpıyor.
saçlarının kokusu, yüzlerce apartmandan çıkan kalorifer dumanının, kokusuyla rekabet ediyor.
sıcak yüzün buz gibi yüzüme layık değil. yüzün üşüyor ama ısınayım istiyorsun.
saçların duman kokar burcu.
sarılmayı yavaşça bıraktı. elleriyle karnımdan hafifçe itti. yine duman kokusu. kafasını önce aşağı eğdi, burnunu çekti. ardından bana baktı. ağlamaklı yüz ifadesiyle konuştu.
burcu:tipsiz ne olacak şimdi?
az önce bi kızın muhabbetini değiştirmek için korkutun demiştim ya,unutun onu. işe yaramıyor.en azından seven bi kıza karşı.
neden gerçekleri hatırlatıp canımı sıkıyor ki?
anneyi ,babayı, kardeşleri sevmek. bunların hiç biri bi kızı yada erkeği sevmek gibi değil. kaderim sen misin burcu? peki ebru.
ebru aklıma cennet bahçesine giren lamborghini(doğru yazdım mı lan) gibi girdi aklıma. düşünürseniz anlarsınız. huzur ve gösteriş.
sesim titredi.
+herşey iyi olacak. bana zaman ver. hayatımdaki bütün kötülükleri çıkarıcam.
saat geç oldu. burcunun burda geceyi geçirme gibi bir düşüncesi yok heralde. bi kaç kelime daha konuştuktan sonra ;
+bekle bi taksi çağırayım ama sen ara.
burcu:yok araba var zaten. amcadan aldım.
arabayı evin ilerisine park etmiş. umarım teyp yerindedir. minik detaylar aklıma buyuk sorunları getiriyor. araba,patronun arabası, patron,patronun benden ettiği nefret.
arabanın yanına kadar birlikte gittik haliyle.iyi şöför değildir.bu saatte trafik temizdir bişey olmaz. kapıyı açtı bindi arabaya. üstelik anahtarı bile kullanmadı. kapıyı açık unutmuş. çantasını arka koltuğa attı. üstündeki montumu fark edip geri verdi. umutla baktı bana.iyi geceler dememi bekliyor.
+burcu teyp yerinde mi?
ani refleksle güldü. kendi kendine bişeyler mırıldandı.
+noldu?
burcu:yerinde yerinde.
+ha tamam
burcu:yarın ararım.
+burcu ben seni ararım. bana biraz zaman ver.ben seni arıycam. herşey iyi olacak.
bu sefer alınmadı çünkü bişeyleri yoluna sokmaya çalıştığımı anladı. deridimi merak etmesine rağmen kurcalamadı. beni böyle kabullenmek zorunda olduğunu kabullendi. umutla gülerek kapıyı kapattım,oda aynı şekilde güldü. arabanın 100 beygirinden 95 ini şaha kaldıracak şekilde motoru bağırtarak arabayı kaldırdı. ağır ağır ana caddeye giderken,ben arkasından ne olur ne olmaz diye bakıyorum.
burcu harikalar diyarına giderken, bende sıcak yuvama geri döndüm.eve dönerken burcudan aldığım montu kokladım. öyle bi sinmişki koku.
saat 11.30 yatakyayım. üstümde üşümeyeyim diye giydiğim mont, koynumda ise parfüm kokulu diğer mont.
ebru aklıma geliyor mu?azcık. herşeyi bitirecem.
başlık yok! burası bom boş!