0
gelebilir mi? çok kısa... metni veriyorum;
ergenli̇k dönemi̇ sorunlari ve çözüm öneri̇leri̇
1. oğlum/kızım gittikçe söz dinlemez oluyor
çocukluktan yetişkinliğe geçmeye çalışan gençlerimizin bunu başarabilmesi için doğal olarak kendi başına hareket etmeyi öğrenmesi, kendi kararlarını vermesi gerekecektir. kendine has karakter oluşumunu gerçekleştirebilmesi için böyle davranması doğal olarak gereklidir. bunun aksi aslında sorundur. gençlerimizin bu durumuna anlayış göstermeli onların fikirlerine değer vermeli artık bir yetişkin gibi görüp onların sözlerine ve kararlarına saygı duymalıyız.
2. benim yap dediğimi inadına yapmıyor.
gençlerin içindeki bağımsız yetişkin olma duygularının etkisiyle genç yapılması gereken en doğal şeyleri bile sadece kendisine yap denildiği için yapmayacaktır. hâlbuki böyle bir emir verilmese, karışılmasa kendisi zaten yapacaktır. böyle bir durumda sabretmek, yapılması gereken şeyi kendiliğinden yapmasını beklemek en doğru hareket olacaktır. genç zaman içinde kendi gelişimini tamamlayarak bu konudaki hassasiyetini bırakacaktır.
3. i̇stemediğim kişilerle arkadaşlık yapıyor.
bu sorunun temelinde oğlunuz ya da kızınızla şimdiye kadarki iletişim tarzınız yatıyor olabilir. aileler bazen çocuklarının büyüdüğünü zamanında fark edemez ve onlara hala küçük çocuk gibi davranmaya farkında olmadan devam ederler. otorite altında boğulan genç sonunda, isyan edip, kendisi gibi ailesine isyan bayrağı açmış, ailesiyle bağları kopmuş, anne babalara göre -kontrolden çıkmış- gençlerle arkadaşlık etmeye başlar. bu durum karşısında nasihat tarzı konuşmalardan kaçınarak onunla arkadaş ilişkisi kurmaya çalışın. sorunu yinede çözemiyorsanız, size yardım edebilecek bir uzmana beraberce gidebilirsiniz.
4. gittikçe bizden uzaklaşıyor.
gençler kendilerini olduğu gibi kabul eden, sevgi, saygı gösteren, desteğini her zaman kendisinden esirgemeyen bir aileye ihtiyaç duyarlar. eleştiren, aile tutumlarına karşı aşırı tepkili olurlar. davranışları yargılanan gençler, büyüklerinin kendisini anlamadıklarını düşünerek onlardan uzaklaşır. kendisini içinde rahat edeceği, anlayış ve hoşgörü bulabileceği çevresindeki en yakın gruba yöneltir. böyle bir grubu dahi bulamayan gençlerde ise pgibolojik bozukluklar oluşmaya başlar. i̇lerlemiş durumlarda uzman desteği önemlidir. yalnızlık ve anlaşılamama duygusu gençleri intihara yönelten ön önemli sebeplerdendir.
5. sigara vb zararlı maddeleri kullanıyor.
bunun birçok sebepleri olabilir. en başta gelen sebebi; yasak olan bir şeyi yapıyor olmanın verdiği, gençlere özgü haz duygusu. bir başka önemli sebep bizim toplumumuzda olan sigarayı büyükler içer şeklinde ki yargı. gençler de büyük olmaya çalıştığına göre sigara içerse yetişkinlere özgü olan davranışı yapmış olmanın verdiği büyüklük duygusunu gerçekleştirmiş olacaktır. sigara ve zararlı alışkanlıklara karşı mücadele, ergenlik döneminden önce çocuğunuzu bu konuda bilinçlendirmekle başlar, çocukluk döneminde bu konuda iyi örnek olmalısınız ve çocuğunuza zararlı alışkanlıkların kötülüğü konusunda bilinçlendirici konuşmalar yapmalısınız.
yeti̇şki̇nli̇k dönemi̇ sorunlari
i̇ş yaşdıbınıza özgün sorunlar
i̇ş, insan yaşamı içinde önemli bir yer tutmaktadır. i̇şle ilgili faktörler ve olumsuzlukların çalışanlar üzerinde fizyolojik, pgibolojik baskılar ve yıkımlar oluşturduğu, onların sağlık ve başarılarını olumsuz yönde etkilediği araştırmalarla da tespit edilmiş bulunmaktadır. bireylerin içinde yaşadığı genel, politik, ekonomik, sosyo-kültürel çevre unsurları, teknolojik gelişmeler ve buna uyum sağlayamama endişesi birey üzerinde stres yaratmaktadır
kişilik bozuklukları
kişilik bireyin yaşamla uyum biçimini, kendisi ve dış dünyası ile ilişkilerinin bütününü kapsar. kişiliğin temelinde genetik ve biyolojik etkenler önemli olmakla birlikte, bebeklik ve çocukluk döneminde aileyle ve özellikle anneyle kurulan ilişkilerin kişilik oluşumunu önemli derecede belirler. ergenlik döneminde biçimlenen kişilik, çevresel nedenler ve yaşamsal deneyimlerden de etkilenir.
obsesif kompulsif bozukluklar (takıntı hastalığı)
i̇stemsiz ve tekrarlı olarak zihne gelen, rahatsızlık verici tekrarlayıcı düşünceler ve bu düşüncelerin yarattığı kaygıyla baş etmek için tekrarlanan törensel davranışlarla karakterize olan obsesif kompulsif bozukluk (okb) sık görülen kaygı bozuklukları arasında yer almaktadır.
uyum bozuklukları
uyum bozukluğu, ruhsal sıkıntı, sosyal-çevresel zorlanmalar yaşama ve bazen davranışsal bozuklukların varlığı gibi, pgibiyatrik bir bozukluk olmanın çok genel koşullarını karşılayan bir tür bozukluktur.
depresyon
depresyon yaşamımızda sıklıkla kullandığımız ve duyduğumuz bir terimdir. özellikle stres altındayken, moralimiz bozulduğunda veya kendimizi umutsuz hissettiğimizde depresyonda olduğumuzu düşünebiliriz. klinik olarak depresyon tanısından bahsedebilmek içinse yaşanan keyifsizlik, mutsuzluk ve çökkün duygudurum halinin en az iki hafta sürmesi, kişinin yaşam işlevselliğinde belirgin bir bozulmaya ya da sıkıntıya yol açması gerekmektedir.
panik bozuklukları
panik bozukluk bir kaygı bozukluğudur. panik bozukluğun en önemli belirtisi panik ataklardır.
panik atak şu şikayetlerin en az dördünün olduğu ve en şiddetli halinin 10 dakika içinde oluştuğu, bireye aşırı korku veya rahatsızlık veren bir dö