kapitalizmin insanlık tarihine katkıları

aslolan insanların mutluluğudur. amerika'da sağlık sistemi insanların önce hastalanması, sonra da tedavi edilmesi üzerine kuruludur. böylece herkes hastanelere, doktorlara teşhis için dünyanın parasını öder. ilaç firmaları da paranın dıbına kor. devlet de bu dönen paradan vergisini aldığı için hastaların gibildiği bu sisteme müdahale etmez.

küba da ise kar etme gibi bir dert olmadığı için önleyici sağlık hizmetlerine yatırım yapılır. hastalıklar daha meydana çıkmadan önlenir. bu sistem insanlar için harika olmakla birlikte hiç kar getirmeyen bir sistemdir.

şimdi gelelim asıl mevzuya. amerika'da kişi başı yıllık sağlık harcaması 8.000 dolardır. sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı ise % 50 nin altındadır.

küba'da kişi başı sağlık harcaması yıllık 50 dolardır. halkın % 95'i saglık hizmetinden ve sistemden memnundur.
küba son birkaç yılda iki tane akciğer kanserini önleyici aşı geliştirdi. patent alıp paranın dıbına koymak gibi niyetleri olmadığı için tüm dünyadan - amerika'dan bile- doktorları, bilim adamlarını davet ettiler "gelin bu aşıyı nasıl üretip kullanacağınızı gösterelim, siz de hastalarınızın hayatını kurtarın" dediler.

ensesinde "dıbına kodumun oğlu, biran önce güzel bir buluş yap da parayı kaldıralım, yoksa işten atılırsın" diyen bir patron olmadığında bilim insanları çok daha verimli ve üretken olurlar.