1. 1.
    +8
    hoslandigim bir kızla muhabbet edebilmek için arkadaş zoruyla peşinden denize girdim. kızı tanimiyordum. zar zor zütüm zütüm yanına yaklastim. su o kadar soğuktu ki titriyordum amk. kızın yanına yaklastim artık yüzüme bakıyordu. ama aklıma söyleyecek bir şey gelmedi. mal mal bakisirken aklıma hala bir şey gelmiyordu. bir yandan da heyecan basmisti iyice. sonra birden neyin kafasiyla bilmiyorum " saatin kaç?" diye sordum. kız ellerini gösterdi "saatim yok ki. " dedi. ulan denizdeyiz denizde neyin saati!? hiaaaaa! o an dedim keşke tsunami çıksa da alsa vursa beni iç anadoluya kadar. sonra " deniz güzel bugün ya." dedim. cevap vermeden yengeç gibi uzaklasti yana doğru hafif. ben de sanki onumden çekilmesini fırsat bilmiş ve bunu bilerek yapmış izlenimi vererek ardından düz devam edip biraz açılmaya başladım. birden sahile dönmek istemedim. ama hani ata demirer'in bi şakası vardı ya; kızla işi kötü giden adam kızın yanından uzaklaşıp yüzer gibi yaparak bir yandan kulaç atıp bir yandan ağlıyordu. neyse bilen hatirlamıştır. işte o modda bir yandan kulaç atip bir yandan da kendime küfür ediyordum. sonra geri döndüm kiyiyiya doğru. görünmemek için son 20 metreyi dipten yuzdum. boguluyordum amk. sonra çıktım sahile. kızın olduğu tarafa hiç donmedim bir daha. Kaç yıl oldu hala hatırlamak istemem.

    edit: ne varsa dökün beyler, anlatmak iyidir içinizde kalmamış olur, hemide okur şenleniriz.
    ···
   tümünü göster