1. 326.
    0
    Kendine çekiyor beni, ışığın altına. Normal bir sokak lambasının dik durmaya devam etmesi gerekirken, şanslı akranlarının aksine tutunmaya çalıştığı bu yokuşun merkezindeki şanssızlığını ters yöne eğilerek kırmış bir lambanın altındayız. Normal, düz bir lambanın da ışığı bize rahatça uzanabilirdi. Fakat bu, sahip olduğu güce layık bir çiftin doğumunu beklemişcesine, tam doğru yerde, doğru derecede eğilmiş, tam üzerimizde parlayarak, anlamsız mücadelesinde hiç beklenmedik bir yerden yeni bir tanrı olarak doğmuştu. Yamuk bir sokak lambası, bir başlangıcı sahneliyordu. Var olan en anlamlı lambaydı evrendeki. Tipini asla unutmadığım, gri vücudu üzerindeki kırmızı boyadan yapılma çizgisinin hayatımın bir döneminin sembolünü oluşturduğu bir lambaydı. Dövme yaptıracak olsaydım, ilk ve tek seçimim olurdu.

    2 yıl sonra bir sokak çalışmasında kaldırıldı... Dikdörtgen ruhsuz taşların kaldırılıp, yerine aynı dikdörtgen ruhsuz taşların konulmasına karar verilmişti. insan güruhunun döngüsü gibi aynı.

    Bir sokak lambasından daha ne kadar konuşulabilir? Sonsuza kadar konuşabilirim... Çünkü o detayı ben görüyorum. O anlamı ben veriyorum. Sizse böyle binlerce hikayenin arasından geçip gittiniz omzunuzu çekerek. Yüzlerine bakmadınız bile, bir an önce ulaşacağınız "istasyon"a varmanın hevesiyle hızlı adımlarla. Bu "denk gelme"si değildi, bu "görmek"ti. Ben, cansız bir lambaya hayat verdim. Siz canlı kendinizi öldürürken.
    ···
   tümünü göster