+1
özet yok beyler okuyun
öncelikler beyler özel bir şirkette üst düzey yöneticiyim. fırmamızla anlaşmak üzere japonyadan elamanlar gelicekti tam tatbikat hazırdık ama bir ekgiblik vardı. anlaşmayı ben yapıcaktım ama japoncam yoktu o yüzden tercüman lazımdı. anasını gibtiğimi iş yerinde japonca bilen adam yoktu patron para gitmesin diye tercüman tutmuyordu biraz cimridir kendisi. ee cimri olmasa böyle zengin olabilirmiydi. neyse işte patron yanıma geldi;
-'yarın japonlar gelicek buldunmu japonca bilen biri' dedi
-hayır efendim henüz bulamadım dedim.
bu huur çocuğu hemen küplere bindi. ' ben anlamam yarın ne yapıyosan yap bul japonca bilen biri' dedi.ve kapıyı çarpıp gitti. bunu söylerken yüzü kıpkırmızı olmuştu adeta bir boga gibi burnundan soluyordu. akşam eve gittiğimde kara kara düşünüyordum. bir yandanda eski dostlarımı arıyordum bana yardımcı olabilmeleri için. tam o sırada patronum aradı;
-buldunmu tercüman?
- hayır efendim henüz bulamadım
- o zaman yarın sen tercüman olucaksın
- ama efendim bir gecede öğrenememki japoncayı
- ben anlamam ne yapıyosan yap bu gece öğren yoksa işini son veririm
dedi ve kapattı telefonu suratıma. yapıcak pek birşeyim yoktu saat gece yarısını geçiyordu. yarına kadar japonca öğrenmem lazımdı. çünkü bu iş tek tutunabildiğim yerdi. internetten araştırmaya başladım japoncayı. ilk baş yazıları bilmediğim için sesli komutlarla öğrenmeye başladım.ve sabah olduğunda anca naber nasılsın demeyi anca öğrendim. sabah üstüne giyinip hızla işe gittim. işe geldiğimde patronum;
-öğrenebildinmi japoncayı ?
- eh biraz bişeyler öğrendim patronum
-hadi evlat sana güveniyorum eğer bu işi kaparsan gelirlermizde %100 lük bir artış olucak, buda demek oluyorki senin maaşınada %7 lik bir zam olucak.
patronum hesap kitap işlerinden çok iyi anlar. dedim ya işte böyle zengin oluyor insanlar.
saat 10 gibi oldu japonlar geldi.2 kişilerdi elim ayağım titremeye başladı amk benim. öğrendiğim 2 3 kelime vardı onlarıda unutuyodum neredeyse. birisi şişko tipsizdi diğersi gözlüklü tikky bişeydi amk. gözlüklü tikky olan yanıma geldi;
-ogenki desu ka (naber? iyimisiniz?)
-Gengi desu, arigatoo (iyim teşekür ederim)
sonra ben aynı şekil sordum iyiyim siz nasılsınızın tercümesini bilmiyordum;
-ogenki desu ka (naber? iyimisiniz?)
-Gengi desu, arigatoo (iyim teşekür ederim)
sonra bu yanındaki şişko huur çocuğu hızlı hızlı konuşmaya başladı. ben bir gib anlamıyorum amk japonca bilsem yine anlamam. baya bi konuştu dediklerini hatırlasam başta söylediğini hatırlamam o derece baya bir uzun konuştu. patronun bana bakışındaki ifade yarra yedik der gibiydi. bu şişko konuşmasını bitirince bana mal mal bakmaya başladı. bende birşey diyemiyorum amk. sonra allahtan yardım istedim ne olur japonca öğret bana diye. sonra japona karşı japonca gibi abuk subuk kelimeler söylemeye başladım. bunlar ikisi bir ara biribirine baktı sonra bana baktılar. kaşlarını çatırdatıp sert sert konuşmaya başladı gözlüklü tikky olan. sonra bunlar arkasına bakmadan çıktı amk. patronum acaip sinirlenmişti bana vurmamak için kendini zor tutuyordu. hıncını bilgisayarlardan alıyodu. bir süre ortalığı dağıttıktan sonra bana döndü ve şunu söyledi;
-yine bir işi beceremedin, kovuldun huur çocuuu
-ama efen...
-efendini giberim senin yarın gel tazminatını al...