1. 1.
    +2
    tapınağa varmıştık briseis benden önce hafif ve nazik bir şekilde attan indi gün ağırmak üzereydi.
    atımı tapınağın bahçesindeki metrelerce uzunluktai ağaçlardan birine bağladım ve briseis'i takip ettim.

    tapınak mermer ve oyulmuş taşlardan oluşuyordu girişinde kalın ve heybetli sütunlar vardı öncesinde ise uzun dik bir merdiven.

    tapınağa girdik etraftaki sağlı sollu mumlar koridoru aydınlatıyordu bir süre sonra karanlığın başladığı yerde uzun beyaz saçlı biri gözüktü.

    briseis bana dönerek

    + o,apollo'nun hizmetlisi kahindir

    yaşlı kahine bakarak yürümeye devam ettim aramızda az bir mesafe kala durdum ve ona baktım.

    +sen aşil'sin ölüm ve keder getiren.
    -kaderimi biliyor musun kahin ?
    +kaderin tamdıbını tanrılar titanlar bile bilemez sadece seçimlerini öngörürler.

    ve devam etti :

    +sen peleus'un oğlu aşil eğer ilk savaşına ithaka adına katılır kan dökersen sonsuz cehennem ve hades'in öfkesiyle lanetleniceksin keder ve hüzün ekgib olmayacak ahir ömründen.
    -katılmazsam kahin ?
    +mutlu ve yaşlı bir adam olarak öleceksin ama katılacaksın çünkü gözlerinden okunuyor gözlerinde kan hırs ve kibir var peleus'un oğlu !

    bir şey demedim güneş doğmuştu ve yanıma tapınaktan bir kaç kuru ekmek alıp atıma atladım dönüş yolu için.

    briseis yanıma geldi o sırada

    +aşil !
    -briseis
    +kahin babamız benim seninle gelmemi istedi
    -neden
    +kaderimin bu olduğunu ben doğmadan çok önce bunu apollo'dan öğrendiğini söyledi.
    -tanrılara çok güvenme briseis belki de sadece eğlenmiştir kahinle
    +tanrılara saygısızlık etmemelisin.
    -benimle gelmek istiyor musun apollo'nun rahibesi
    +seni kan ve ölümden uzak tutmak benim kaderim aşil bunun için gelmeliyim
    ···
   tümünü göster