1. 501.
    +2
    mugibi hızlıca diğerlerinin yanına geldi. yerde yatan hallowen'ı acı içinde kıvranırken gördü. düşündüğü şey olmamıştı, rakat sadece ısırılan iki parmağı kesmişti. mugibi kırık balkon kapısından içeri elini soktu ve perdeyi çekip hızlıca yırtmaya başladı. saniyeler sonra bir parçasını bopa verdi. bop hallowen'ın elini sardı ve onu içeri taşıdılar. salavat ve mugibi diğerlerini salonda bırakıp evi kontrol etmeye başladılar. evin tek sakininin balkonda kafası paramparça bir şekilde yatmakta olan hasta olduğunu anlayınca rahatladılar. salona geldiklerinde ne yapacaklarını bilmez bir şekilde dikilen bop ve rakat'ın, hallowen'ın kolunu dirseğinden bağladığını gördüler. hallowen buna rağmen hızla kan kaybediyordu ve onlar evi kontrol ederken bir kaç bezi kandan sırılsıklam etmişti bile. salavat balkona koştu sonra, köşede duran ufak piknik tüpünü getirdi sonra mutfağa gidip bir tava aldı. mugibi salavatın ne yapacağını anlamıştı ama başka bir yol olmadığını bilmek bile içini rahatlatmamıştı. salavat boş tavayı tüpün üzerine koydu sonra. tüpün gazını açıp onu yaktı ve beklemeye başladılar. hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. dışardan gelen sesler de gurubu iyice tedirgin ediyor ve çaresiz hissettiriyordu. rakat kendinden geçen hallowen'a güçlükle su içirdi. 'ya işe yaramassa? yani parmaklarını kesmemiz. ya geç kaldıysak?' dedi bop ortaya. işe yaramama ihtimali hepsinin midesini altüst etmişti. bunun sebebi hem çok sevdikleri arkadaşlarını kaybedecekleri düşüncesi hemde sonrasında ona olacakların bir örneğinin o anda balkonda kafası paramparça bir şekilde uzanmasıydı. artık vakit gelmişti; bop ve rakat hallowen'ın sargısını dikkatle açtı, dişlerinin arasına rulo yaptıkları bir tomar bez parçası koydular. salavat ateşte iyice kızmış tavayı eline aldı 'işe yarıycak' dedi ve hallowen'ın kegib parmaklarına bastı. ocakta fazla beklemiş tencerenin suya sokulduğunda çıkarttığı ses gibi bir ses çıktı. hallowen bezi can havliyle ısırdı...
    ···
   tümünü göster