1. 301.
    +1
    ilk iki sokağı geçtiklerinde henüz kimseyi görmemişlerdi. bu size garip gelebilir tabi ama onlar bunun sebebinin bu muhitte daha çok yaşlıların yaşamasından kaynaklandığını biliyorlardı. belki evlerinde ve sağlıkları yerindeydi. yada evlerinde ve hastalardı ama dışarı çıkamıyorlardı. bunlar geçiyordu karanlıkta yürürken bop un aklından. 'evden çıkamıyorlardır'. diye düşündü çünkü şu ana kadar gördüğü iki hasta insanın da el ve kollarını kullanmada pek yetenekli olmadıklarına kanaat getirmişti. sonra erken geldi aklına ve düşünmeyi bıraktı. tekele 2 sokak kala köşeyi dönerlerken derin bir kederle istem dışı bir şekilde iç çekti. o anda hayatlarındaki en büyük şoku -diğerlerine nazaran- yaşadılar. çok yüksek, kulakları sağır eden bir sesle üstlerinden bir uçak geçti. apartmanlara fazla yakındı hatta gördükleri kadarıyla yere paralel bile uçmuyordu. apartmanlardan bir şey seçemiyorlardı ama saniyler sonra bir patlama sesi geldi ve uçağın bir kaç yüz metre ilerde düştüğünü anladılar. derin bir sessizlik oldu uçağın sesi kesilince. yerlerine çakılmışlardı. 'uçağın üzerinde ki işareti gördünüz mü lan' dedi mugibi 'kırmızı çi... ' sözünü bitirmeden arkalarında bir patırtı koptu ve o tarafa döndüklerinde ay ışı yüzlerine vuran onlarca insan silüeti gördüler. uçağın sesine tepki veren bu hasta kalabalık onları fark edince ilk öncelikleri unutup hızlı adımlarla takibe başladı. kemik gören köpekler gibiydiler, düşe kalka hevesle taze ete doğru ilerliyorladı. onları fark eden gurup koşmaya başladı. artık sessiz olmanın anlamı yoktu. birbirlerine daha hızlı olmaları için bağırıyorlar yavaşlayanı kolundan tutup sürüklercesine zütürüyorlardı. rakat 'işte orda dedi sonra'. tekeli görmüşlerdi
    ···
   tümünü göster