1. 201.
    0
    mugibi sese uyandı sonra. kafasını çevirip bop, hallowen ve rakat'ın erken'in çekyatının başında durduklarını gördü. 'benim 1 saat önceki nöbetimde uyuyodu. yeni ölmüş heralde' dedi rakat kısık kısık. bopu teselli edercesine sırtına vuruyordu. mugibi'nin algısı yavaşladı, kulağında o kelime yankılanıyordu 'ölmüş'. mugibi fırladı yerinden. şoktan ağlayamıyordu bile. erkeni sarstı erken uyanmadı. elektrikler gece gitmişti odanın ışığını evde buldukları bir kaç mum ve bataryası bitmekte olan telefonları sağlıyordu. erken'in başına çöktüler. odaya kesif bir plastik kokusu yayılana kadar kimsenin kılı kıpırdamadı. onları şoktan uyandıran kokunun, camın önündeki perdenin tutuşmasından olduğunu fark ettiler. perde hızla yanıyordu. su stokları odaya koşup bir kaç kap getirdiler. ama onlar gelene kadar alevler koltuğun kenarını eritmeye başlamış, perdelerden kopan parçalar halıyı tutuşturmuştu bile. alevleri söndürmenin imkansızlaştığını gören rakat 'dışarı dışarı!' diye bağırdı. göz gözü görmez hale gelmişti. kapıya yönelirlerken mugibi masanın üzerinde ki sopasına uzandı. diğerleri de bıçaklarını kaparak el yordamıyla çıkışa doğru yürüdüler. kapıya vardıklarında erken'in kapının önünde dikildiğini gördüler. erken'in kafasını kaldırmasıyla beraber en önde duran bop çabuk bir hamleyle mugibinin sopasını kaptı ve erken'in kafasına indirdi. diğerleri ne olduğunu anlamadan bağırdı tekrar 'çabuk beyler yürüyün'. yerde ki erken'in üzerinden atlayarak önce daire kapısına ulaştılar. dumandan etkilenmişlerdi, öksüre aksıra merdivenleri inip kendilerini apartmandan dışarı attılar. rakar bop'Un boğazına yapıştı sonra; 'delirdin mi lan sen niye öldürdün adamı'. mugibi aralarına girmeye çalışıyordu. hallowen ise nefes nefese kalmış onları izliyordu. 'gözleri... askerin gözleri gibiydi' dedi bop kısık bir sesle. rakat bopun boğazını bıraktı. korkuyla ve olanları anlamaz bir şekilde apartmanın önüne çöktüler. önlerinde karanlık cadde uzanıyordu
    ···
   tümünü göster