1. 176.
    0
    akşama doğru erken'in ateşi iyice yükselmeye başladı. diğerleri başından hiç ayrılmıyorlardı yarım yamalak sağlık bilgileriyle erken'in anlına ıslak bez koyup arada kolundaki bandajı değiştiriyorlardı. kanaması azalmıştı ama durmamıştı hala. saat başı bandaj değiştirmek gerekiyordu. sıra kime gelirse gelsin ikiletmeden erken'in başına gidip diğerlerinin bakışları altında yapması gerekeni yapıyordu. kardeşlerinin bu denli ağır hasta olmasına anlam veremiyorlardı. gece çökerken rakı sofrasından kalan atıştırmalıkları bitirdiler. artık yiyecek bişe kalmamıştı ama bu kimsenin umrunda değildi. tüm dikkatleri ateşi yüzünden bilincini çoktan yitirmiş erken'in üzerindeydi. sıra bopa gelmişti erkenin başına gitti. 'ateşine baksanıza insanın elini ısıtıyo resmen, beyler böyle daha fazla dayanamaz ' diyerek malumu ilan etti. fakat yapıcak bişey yoktu. ne olursa olsun son anlarında kardeşlerinni yanına duracaklardı. tıpkı onun da diğerlerine yapıcağı gibi. saatlerini 1 saat sonrasına kurup zorla uyudular sonra. mugibi 1 saat sonra kendi sırasında uyandı. erkenin yanına gitti, elini anlına zütürdü. artık ateşi olmadığını görünce rahatladı. erken kendine gelmeye başlamıştı gözlerini açtı ve tepesinde ki mugibiye baktı. 'kardeşim' dedi 'neler geldi başımıza ya. bi daha içki içersem adam değilim anasını satıyım.' mugibi güldü; 'kanka iyisin ateşin de düşmüş. uyu şimdi dinlen biraz. sabah daha iyi olursun. erken mugibinin sözü bitmeden uykuya dalmıştı bile. mugibi kardeşinin yüzüne şefkatle baktı, ağır adımlarla yerine döndü. erken'in iyileşmeye başlaması korkularını azaltmıştı, olabildiğince huzurlu bir şekilde o da uykuya daldı.
    ···
   tümünü göster