+3
bopbopshubop üst katta ki dairesine çıkıp babasının 9mm lik barettasını kutusuyla beraber getirdi. aralarında daha önce silah kullanan yoktu. canlı bi şekilde silah gören ise -o da bopun babasının polis olmasından kaynaklanıyordu- sadece bop la mugibiydi. kutudan 7 tane mermi çıktı. dikkatle şarjöre yerleştirdiler ve masaya bıraktılar. artık toplanmaya başlamışlardı.
bop çıkıp mutfakta bulduğu bütün bıçakları ayrıca bi ara hevesle aldığı ve yatağının başından hiç ayırmadığı beyzbol sopasını getirdi. mugibi de kendi evinin mutfağında bulduğu bütün kesici aletleri masaya, tabancanın ve bopun bıçaklarının yanına yığdı. bopun söylediğine göre babasının arabasının torpido gözünde bi tabanca daha olabilirdi. hepsi ellerine birer bıçak alıp yavaş yavaş merdivenlerden inmeye başladılar. 'sizce bu ne ' dedi erkenbosalangarson. 'kimin kafasını koparıcaz. isyan falan mı çıktı yoksa? bize kim niye saldırsın?' 'görücez artık' dedi hallowen. apartman kapısına ulaştılar. bopun babasının arabası kapının hemen önündeydi. kimsede anahtar olmadığı akıllarına yeni gelmişti. rakatat yerden bi taş alıp şöför koltuğunun cdıbını bi vuruşta indirdi. 'ananı gibiyim rakat dıbına koydun arabanın' dedi bop rakata sinirle. 'sokiyim arabana yannan başka derdimiz mi yok' dedi rakat giblemez bir tavırla. bop elini camdan içeri soktu kapıyı açtı ve torpido gözünü yoklamaya başladı. 'boş beyler' dedi. bu arada arabanın içindeyken gözü onlara doğru gelen askere takıldı. diğerleri de o tarafa baktılar. tedirgin olmuşlardı çünkü askerlere artık güvenemiyceklerini görmüşlerdi. ama asker onları görünce silahına davranmadı. yavaş yavaş yürümeye devam etti. sağ bacağı aksıyordu ve gözleri anlamsızca boşluğa bakıyordu. sanki vücudu duruyor da ayakları yürüyormuşçasına hareket ediyordu. mugibi seslendi 20 metre kala 'abi kusura bakma bi emanet vardı onu alıp çıkıcaz hemen'. rakat mugibiyi desteklercesine 'aynen abi radyo yayını yüzünden yani. hemen çıkıyoruz'. asker tepki vermemişti. yürümeye devam ediyordu. aralarında çok kısa bi mesafe kala bop adamın gözlerinin renginin çok garip olduğunu düşündü. asker artık o kadar yaklaşmıştı ki mugibi yaka kartını okuyabiliyordu. cugarakonur du adı. aralarında 2-3 metre vardı ama asker istifini bozmadan onlara doğru gelmeye devam ediyordu. kendisine en yakın duran erkenbosalangarsona yöneldi sonra. kimse daha ne olduğunu anlamadan üzerine yıkıldı. ilk başta askeri düşerken erken i de yıktı sandılar ama erken yerde bağırmaya başladı. 'alın şunu üstümden ananı gibiyim ananı gibiyim ' diğerleri askerin koluna girip onu kaldırdılar ve erkenin bağırma sebebini gördüler. askerin ağzından avuç içi büyüklüğünde bi et parçası sarkıyordu. erkenbosalangarson ise asfaltın üzerinde, bi elini omzunda eskiden irice bir et parçası olan yere bastırarak kıvranıyordu. ilk şoku atlattıktan sonra rakat askerin karnına sağlam bi tekme sallayıp onu yere yıktı. ama işe yaramamıştı. asker kalktı ve üzerlerine gelmeye devam etti. onlara doğru bi adım daha attı ve birden durdu. arkasında erkenbosalangarson vardı. daha sonra mugibi askerin anlının ortasından evdeki ekmek bıçağını ucunun çıktığını gördü. erkenbosalangarson bıçağı geri çekti ve asker ayaklarının dibine yıkıldı.
Tümünü Göster