0
@175 bahsettiğin belirli duygusal semptomların sadece maddi beyinle mi yoksa farklı bir düzeyde açıklanabileceğiyle ilgili çok farklı görüşler var fakat ben birkaç şey söylemek istiyorum. bahsettiğim biraz da farkındalık ve var olduğunun bilincinde olmak ve de benlik duygusuyla alakalı. maddesel bir beyinde oluşan elektriksel sinyallerin karmaşık bilgileri aktarması bir bütün oluşturması ve oluşturulan bu bütünün beynimizde belirli önermelere dönüşmesi bizim gerçekliğimizdir. yani elektriksel sinyallere bakıpta x kişisi şunu düşünüyor-beyindeki lobların işlevi veya uyarılan alanların önceden belirlenmesinden bahsetmiyorum-demek mümkün değildir. bilgi dediğimiz kavramın farklı bir bilinçte olduğunu düşünüyorum. insanı sadece maddesel sisteme oturtup hayvanları elektriksel uyarılarla koşullandırıp belirli şeylere yönelten ve bunun da insanlar üzerinde etkili olup koşullanacağını düşünen b.f.skinner adındaki doktor ikinci dünya savaşında pentagonun bilgisi dahilinde aynı koşullanmayı vietnam’a yapmış ve günlerce saldırı yapıp yenilgiye koşullandırmıştır. fakat vietnamlılar konusunda pek başarıya ulaşamamıştır. çünkü beyinde var olan uyarılmalar dışında vietnamlıların farklı bir benliği vardır. veya şöyle bir örnek duymuştum. belki anlatımımı kolaylaştırır.tv’de vücudunun yüzde 20’si alınan bir insan gördüğünde insanlar “orada bir insanın yüzde 80’i var demez” veya ameliyat olan insan “ben kendimi yüzde 20 hissediyorum demez.”bu yüzden ben ve bedenim aynı şey değilim. veya benim kimliği varlığımı bütün hücremi parçalayıp bir yere bakıp “velhasıl kel vajina” buradaymış diyemezsin. çünkü ben bedenimden farklıyım.bir nokta da ölüme yakın deneyimlerdir. hani şu alaya alınan ışık mevzusu var ya işte o.artık bilim dünyasında oldukça dikkate alınan ve nörologların da üzerinde durduğu bir konu haline gelmiştir fakat materyalistlerin pek sıcak baktığı söylenemez.en meşhur örnek abd’li şarkıcı pam reynolds’tur. merak eden bakabilir.1988 olması lazım. hastaneye anevrizma denilen beyin sapındaki bir problem yüzünden geliyor ve ameliyata alınıyor.ve beyni açılıp içindeki kan boşalıyor. kadının maddesel dünya ile ilişkisi tamamen kesiliyor. fakat ameliyattan sonra kadın ameliyat esnasında yaşanılanları doktorların kullandığı aletleri birebir anlatıyor.ve kendisine yukarıdan baktığını huzurlu hissettiğini, gördüğü bir çizgiyi geçince geri dönüşü olmayacağını anlıyor.ne varlık ne yokluk durumu olarak tarif edenler de var.bu deneyimler inançlı insanlara özgü değil. tüm dünyada farklı din ve kültürlerde farklı yaşlarda hatta ateist görüşlü kişilerde bile görülebiliyor. kelimeleri seçmekte zorlandım umarım anlatabilmişimdir.hem inancım gereği hem de düşündüklerimle maddesel dünyadan ibaret olmadığımıza inanıyorum.
Tümünü Göster