okan bayülgen

entel olduğunu izlenimi verir. entel de neyse artık? bir de twitter'ına ücret emek işçisi ayağına yatmış. bırak artık şu popçulara, progrdıbına çıkardığın salaklara harikulade demeyi. azıcık adamsan açıkça söylersin işte, senin paranı verenler de o ayakkabı kutusuna destek oluyorlar. biz de sartremış ne biliyim breton bilmem musset'i biliyoruz okuduk, ama fırsat olmadığı için belki çıkıp havamızı basamadık. iyi ki de basamamışız .bebeğimizin zütüne louis vutton saçmalıklarını iyi ki giydirmemişim. çok cuzi miktarla hayatını idame eden bir genç söylüyor sana bunları, o parayı da emeğimle kazanıyorum. kimse okan mütevazi okan bilmem ne demesin abi, benim de yarın ne yiyeceğim kaygım olmasa ben de mütevazi olurum. seni çok severim okan ama bi o kadar da nefret ederim, çoğu kişi yerinde olmayı hayal ediyordur ama ben etmiyorum, iyi ki param yok iyi ki yarın ne yiyeceğimi bilmiyorum. farkındalığım böyle daha güzel, hakikati daha bir güzel farkediyorum. belki görürsün belki görmezsin bunu, inan bana hiç bir şey gibimde değil, ben kitabıma, sanatıma,keyfime bakarım. geçerim boğaza karşı yakarım sigaramı. hadi eyvallah

edit: o ekibindeki editörlerin ta dıbına koyayım. buradaki çoğu yazarın eline su dökemezler.
edit2: tolga üyken midir nedir o züte de söyle mail atmıştım l'atelier d'edmond ile ilgili 13 ocakta cevap vermemiş, görüp de yazsın diye fransızca yazdık. neyse işte.