1. 126.
    0
    "işte böyle... "
    "Yani canım... ne diyim... aldatılmak bi konu da gözlerinle o ana şahit olmak... umarım hiç yaşamam."
    "Yaşarsan da kendindeki güce güvenmelisin. Seni hayatta tutan karşındaki sevgilin değil, sensin"
    Bu yüzden her şeyi bana bırakıp basıp gittin dimi lan bin herif? Son sözlerini bile bana söylet, sonra elini eteğini her şeyden çekip gibtirip git yavşak huur evladı... Her neyse, "sevgilin" derken karşısındayım ve elimle beni gösteriyorum. Sonra sensin derken onu. Dediğim gibi konu önemsiz. Mesaj önemli. Beynine sevgilin burda diyorum.
    "Evet haklısın, insanlar genelde kendinden harcayacağı gücü ondan harcamak için isterler birilerini yanında." -güzel. Biraz düşünmüşsün bu konuda. Küçük bir ipucu sana; buna aşk denir.
    "Dolayısıyla... evet üzgünüm. Ama dövme yaptırmaya karar verecek kadar mı? Bilemiyorum." Nasıl da içimde taşırım ölümün gözünün içine bakıp gülümseyen adamı... Olaylar taka sarmışken sigarasını yakar ve bir espri patlatır.
    "Hahahah ya hiç gülceğim yoktu tam düşüncelere dalıyorum."
    "Hangi düşüncelere?"
    "Yani ne biliyim... bisürü insan dinledim, hep böyle şeyler yaşamış. Yaşamayan da yaşıcak bi ara kesin gibi yani... O kadar verilen zaman, emek, sonra hep aynı tak... Yani illa aldatılmayla bitmesine de gerek yok, bitiyo işte. Bitip gidiyo. Diyorum en azından belli bi yaşa falan ulaşana kadar... ne kasıyoruz ki?" Dersine çalışmışsın. Tamam. O zaman bir sınıf atlıyoruz. Ciddi, sakin ve düşük bir tonda:
    "Öp beni o zaman"
    "Ne-... nasıl?"
    "Senden hoşlandım, muhabbetinden, kelimelerinden de, benden hoşlandığını da biliyorum. Daha fazla karmaşıklaştırmak istemiyorum konuyu. Seni öpmek istiyorum."
    ···
   tümünü göster