1. 126.
    0
    "Ya al bunu napıyosun benim de başımı belaya sokacaksın biri görse... "
    "Bak şu soldaki kalabalığı görüyor musun? Biz henüz bunu yakmadık, bu koku da bizden gelmiyor." -Tamamen yalan, o öylesine bir kalabalık. Daire oluşturdukları için içeriyi görmek zor. istediğim dekor. Cebimden gelen dışında koku falan da yok. Ama koku bile yerine göre göreceli, bozuk yumurta yiyip soğuk taşa oturup kalabalıkları selamlamaya çıkmadıkça. Önemli olan benim ona bir güvence vermiş olmam, gerçek olması önemsiz.
    "Yaa valla al şunu atıcam gidicem bak yoksa."
    Bana uzattığı "kartonu" umursamıyorum.
    "Hiç dışarda içmedin mi? Gerçekten hayatın boyunca bunu hiç yapmadın mı?" Ahahah...
    "I-ıh al şunu ya"
    "Tamam, korkma gel."
    Burası önemli, ona bir ilki yaşatacağım. Ve o korkuyor. Elinde bir ciks sembolü tutuyor. Ona bir ilk yaşatacağım, ve o korkuyor. Kafasında cikse dair anlamlar dönüyor, ona bir ilk yaşatacağım, o korkuyor. Anladınız mı dıbına koyayım? Bacak arasındaki bekarete kafayı takmışsınız. Bir kadının, bir insanın, yüzlerce, binlerce bekareti olduğunu unutuyorsunuz.

    Sırtından nazikçe, ittirmeden, dokunuyorum. Temas. O kendi yürüyecek istediğim yere. Sırtındaki elimin yanında kolum da değiyor vücuduna. Alanı genişletiyorum. Ve elimi onun kutuyu bana uzatan kolunun altından soktum. Yani birinin beline sarılırken aldığımız pozisyon. Güven.
    ···
   tümünü göster