1. 1.
    0
    Türkiye toplumu da çoğunluğu itibariyle böyle manipülatif bir hareketle yönlendirilebilecek bir toplumdurdur özü itibari ile. Çünkü ne kadar "Hayır efendim benim toplumum pırlantadır." diye düşünenler olsa bile cehalette ısrarcı bir toplumuz ne yazık ki. istenildiği takdirde pek âla ülkemiz bu 'Savaş Bölgesi' sınırları içerisine alınabilir yoğun bir çalışmadan sonra. Ancak Türkiye konumu, kaynakları ve iş gücü bakımından değerlidirilmesi gereken bir ülkedir diğer Ortadoğu ülkelerine nazaran. Bu da 'Gelişmekte Olan Ülke' olan Türkiye'yi dünyanın kalifiye iş gücünü karşılayacak, çeşitli teknolojileri toplumunda test edecek (ki teknoloji denilince sadece elektronik aklına gelmesin, gıda, ecza geniş bir yelpazedir), kaynakları kullanılacak, konumu itibari ile lojistik destek sağlayacak ve kalifiye iş gücü yetiştirmek adına üretmeden tüketecek, tüketecek, tüketecek bir ülke haline getiriyor. Bu da bizi ve diğer bazı 'Gelişmekte Olan Ülkeler'i iş gücü üretme ve pilot(denek) bölgeler haline getiriyor. Bu zaten uygulanıyor ancak tam verim alınabilmesi için toplumun bütünüyle tek tipleşmesi yada aykırı seslerin susturulması gerekiyor. içi boş demokrasi söylemleriyle bu amaca hizmet eden siyaset platformunda ise aktörler küçük yaşlardan itibaren yetişmiş yani bir anlamda pişmiş, iktidar sahibi olmanın ve bu iktidarın getireceği gücün arzusuyla yanıp tutuşan, bu yolda her şeyi yapabilecek makyavelist insanlar. Yakın geçmişte toplumun önüne sürülen bu ve diğer lider profillerini biraz araştırırsan ne demek istediğimi anlarsın. Bu bölgeleri işlevlendirip bölge insanını tek tipleştirme, bölgenin hem etinden hem sütünden yararlanma politikası ülkemizde daha önce insanları memurlaştırarak yapılmaya çalışıldı, sonra yıldırıp apolitize ederek yapılmaya çalışıldı. Şimdi daha derine inilerek 'müslümanlaştırarak' yapılmaya çalışılıyor. Burada müslümanlaştırmayı gerçek anlamda müslümanlaşmak olarak anlama. Ortadoğu toplumları için bahsettiğim cehaletten nemalanarak yapılan bir plandan bahsediyorum. Özünde dinî olamayan ama din adıyla oluşturulmak istenen bir toplumun yanında sinmiş üretmeden tüketen ve sağduyulu gibi görünmeye çalışan özünde cahil bir toplum yaratılmak isteniyor ve bu sadece karşı olduğumuz iktidar sahipleri ve yandaşları tarafından yapılmıyor. Göz önünde olan istisnasız herkes bu oyunun bir parçası. Karşıtları başta söylediğim direndiğini, uyandığını düşünen ama aslında özü itibari ile sadece tüketen tüketen tüketen 'sağduyulu' tarafı kontrolü altında tutuyor. Zaten bu sebeple göz önündeler. Yani sen siyasi hiç bir beklentin olmasa ve sadece özgürlüğün için mücadele ettiğini söylesen bile günlük yaşantınla kendi savunduğunu öne sürdüğün özgürlüğünü kendi elinden alıyorsun. Ülkemizde bu tip planların artık Allah adıyla yapılıyor oluşu da benim kanıma dokunuyor. Yani bu kansızlar benim arı dinimi temsil etmiyor güzel kardeşim. Ne bunlar ne de kendini dini önder olarak gösteren diğer tüm şarlatanlar. Arkalarından sürükledikleri kitleler olup bitenden bihaber. Lideri olan ve liderliği kendi çıkarları doğrultusunda kullanan bütün oluşumlar aynı ve günümüz dünyasında emin ol yaşayan bir lideri olan temiz herhangi bir oluşum yok. Bir lider arama kendine. Sen de artık uyuyorsan uyan. Ama öyle belli bir düşünce sistemini temsil ettiğin için değil, gerçekten uyan. Muhalifsen muhalifliğin bile kontrol altında gerçek anlamda uyan artık. Neyi ne için yaptığını bir düşün. inansan da inanmasan da uyan. Dünya sen üzerinde yaşayasın diye yaratıldı, kanını emsinler diye değil. Evreni başkaları keşfetmesin, hatta seni senden önce başkaları keşfetmesin. Sen keşfet. Vay be adamlar yapmış deme hiçbir şey için. Sen yap. Yapmak için gayret et gücün yettiğince.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster