1. 1.
    0
    Daha düne kadar taptığınız adama, ne oldu da düşman oldunuz?

    o adama pezo desem inanırsınız ama tayyo deyince 'en azından' şüphe duymuyonuz?

    inançlarına ters düşen ve işlerine gelmeyen birçok bilgiyi ya reddeder, ya sorgusuz sualsiz yalanlar ya da görmezden gelirler. Allah'ın Nahl 83'te "insanların çoğu kafirdir" demesi de bu sebepledir. Zira "inkâr", insanın en çok başvurduğu şüphe bastırma yöntemidir ve uygulaması da çok kolaydır. Kafir kelimesinin anlamı ise "gerçeğin üzerini örten"dir. Yani kâfir olan kişi kesinlikle o gerçeği görmüştür, ardından da o gerçeği yalanlayarak veya görmezden gelerek inkâr etmiştir.

    Allah ise hem birçok ayette "Hiç mi aklınızı işletmezsiniz?" [1] diye sorgulamaya teşvik eder, hem de sorgulamanın sonucunda ulaşılan gerçeğin ve yüzleşmenin insan için çok "zahmetli" olduğunu ifade eder:
    "Sarp yokuşa atılamadı o.
    Sarp yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir?
    Özgürlüğü zincirlenenin bağını çözmektir o.
    Yahut da açlık ve perişanlık gününde doyurmaktır o,
    Yakındaki bir yetimi,
    Yahut ezilmiş-boynu bükük bir yoksulu.
    Sonra da iman eden ve birbirlerine sabrı öneren, merhameti öneren kişilerden olmaktır o." [2]
    Görüldüğü üzere Allah, önce "aklı" kullanmayı teşvik eder, sonra da aklını kullanan kişiyi bir "sarp yokuşun" beklediğini söyler. Aklını kullanmayan ve sarp yokuşa atılamayan kişi ise, bu sınavı kaybetmiştir.
    ···
   tümünü göster