0
nitekim koştu da
ben ona yüzvermiyormuşum gibi davrandım nedense
belki de emin değildim ne yapmam gerektiği konusunda
buluşalım mı dedi ayaz
olabilir dedim
mekan x saat y uyar mı dedi
uydurdum
ben zamanında ordaydım ama
o bir türlü gelmek bilmedi
unutmuş olamazdı
çünkü aynı gün içerisinde buluşacaktık
önemli bir süre bekledikten sonra
aradım nerde kaldığını sormak amacı ile
korkuyordum da başına bişey mi geldi acaba diye
birazdan ordayım dedi
biraz dedikleri ne kadar bi zaman ki?
biraz biraz bekledim
yine gelmedi
biraz biraz sinirlendim
ne kadar sinirliydim ki?
nerde kaldın ayaz dedim
yoldayım dedi
hangi yoldaydı?
bana ne kadar yakındı
niye kavuşmuyordu o yol
çok bekledim
korkuyordum
neden bu kadar korkaktım
cesur olmalıydım
seviyordum ben
sevmekten korkar mıydı insan?
yine gelmedi
gelmicekti galiba
biraz dan öte bi yolda olmalıydı ayaz
gelmiyordu
benim gitmem lazımdı artık
üzülüyordum çünkü
bir kadın ilk randevusunda o kadar bekletilmemeliydi
tam kapıdan çıkarken ayaz geldi
-2 saat 13 dakika dayanabildin
-en başından beri burda mıydın ayaz?
-evet
-niye beklettin peki
-ne kadar sevdiğini merak etmişimdir
bana ne kadar sabredebileceğini belki de
sadece bunları merak ettiği için
bekletmemiştir dimi beni onca saat?
-kızdın mı diye sordu?
kızmıştım tabi
bağırdım çağırdım biraz
ne kadar bağırmıştım ki
biraz biraz
seviyordum ama ben ayaz'ı
ne kadar seviyordum ki?
çok tatlıydı
-beni eve bırakır mısın nisa dedi
üstüne fazla gitmiştim belki
hak etmişti ama
çok bağırmıştım galiba
karamsardım artık
sevmeyecekti bu çocuk beni
çok durgundu ayaz
beni de durgunlaştırıyordu
gülmüyordu yine
kızamıyordum bile
niye kızmıyordum bekletildiğim halde
neden hesap sormuyordum
sen kimsin lan diye
kimdi ayaz allah'ım
ben kimim
aklım nerde
güzel miyim
evine zütürdüm
yol boyunca konuşmadı
suskundu ayaz
gerçekten nerden biliyordu o kadar saat beklediğimi
evlerinin önüne geldik
-o kadar beklettim seni kusura bakma
gel bi çay ısmarlayayım istersen dedi
bir erkek için oldukça iddialı bi davetti
hemde yeni fırça yemişken
ama sanırım ayazla konuşmamız gerekliydi
hevesti belki de benimkisi
hem iyi de soğutuyordu kendisinden
devam etmeliydi
bitirmeliydi başladığı işi
ama annesi evdeydi
annesi varken beni neden çağırıyordu ki?
tamam dedim çıkalım bi çay içmeye
annesinin karşılamasını beklerken
evde kimsenin olmadığını farkettim
-annen nerde ayaz
-sen salona geç ben üzerime rahat bişeyler giyip geliyorum dedi
dış kapı hala açıktı
belki de ayaz bilerek kapatmamıştı
rahat bişeyler giyebileceği bir yer yerine
mutfağa yöneldi
mutfakta giyinip soyunmuyordu ya bu
şaka yapıyordu elbet
salona geçtim ama oturamadım bile
tedirginlikten
offf ayaz offf
tam kaçmayı planlarken
gel dedi
mutfağa davet etti beni
üzerini değiştirmemişti
ama suratı daha rahattı
gergin değildi
mutfaktan balkon kapısına kadar yöneltti beni
buyur ediyordu beni balkona
ama sanki dansı lütfediyordum ona
hiç temas etmiyordu ama
gözleriyle kavramıştı ellerimden
ya da ben ellerimde gözlerini hissediyordum
-dikkat et kayma dedi balkon kapısını açmadan önce
neden kayacaktım ki
kar buz değildi dışarda hava
biraz biraz gül yaprakları vardı yerde
ne kadar çok biraz güldü onlar
her tarafı kaplayacak kadar biraz
ayaz'ın sanat derken ne kastettiğini daha iyi anlıyordum sanırım
tüm korkuluklardan
balkonun içine doğru rengarenk bir şelale akıyordu sanki
bu çocuk romantik miydi biraz
neden böyle yapıyordu ki
biraz biraz heyecanlıydım ben
hava o kadar da soğuk değildi
ne ara yapmıştı tüm bunları
nerden biliyordu yukarı çıkacağımı?
biraz belli mi oluyordu benim onu sevdiğim
-beni beklerken karnın acıkmıştır diye düşündüm
bana yemek mi hazırlamıştı şimdi ayaz
14 şubat mıydı yoksa bugün
ne ara hazırladı o yemeği
salatayı şarabı
önceden mi yapmıştı yoksa
bu çocuk biraz romantikti
bende biraz biraz aşık
buyur etti beni masaya
ısıtıcıyı da getirdi
aslında o kadar soğuk değildi
biraz biraz ısıtıyordu ayaz içimi
o binti
ben aklı başında
asılmadı bana
güzel söz söyleme gereği duymadı
ben yumuşamıştım
o kadar saat beklettiğini ne çabuk unutmuştum
bi kaç dakika önce içimden ona neler saydırırken
kalbim birden övgüler yağdırmaya başlamıştı ayaz'a
çok mu çabuk yavşıyordum
nereye gitmişti sinirim
-beğendin mi?
beğenmiştim tabi
yemek boyunca hiç konuşmadık nerdeyse
sanki yemeği bitirmemi bekliyordu
çok centilmendi
biraz ağzıma sıçmak için beklemişti
sonra konuştu
o konuştu ben dinledim
biraz dinledim
biraz hüzünlüydü anlattıkları
biraz biraz üzüldüm
Tümünü Göster