burak can karamanoğlu olayını anlatıyorum

dün öldürülen burak karamanoğlu olayı hakkında birşey yazacağım. berkin'in cenazesi defnedildikten sonra ne hikmetse taziye evinin iki sokak arkasına 600 kişilik kasımpaşaspor taraftarı yığılıyor. şöyle düşünün caddenin başında 600 tane tekbir getiren, elinde sopalar bulunan adam var, caddenin sonunda ise akrep ve polisler var. bildiğiniz berkin'in evinin bulunduğu yeri abluka altına almışlar. saat 22.00 sıralarında bir anda elektrik kesiliyor ve sanki bir yerden emir almışçasına bu 600 kişilik grup akıllara zarar bir şekilde yüksek sesle tekbir getirerek sanki cihata gider gibi berkin'in bulunduğu sokağa giriyorlar. o sokakta boş değil tabii ki sol görüşlü ailelerin yaşadığı bir yer ve kasımpaşaspor taraftarlarının berkin'in evinin bulunduğu sokağı basması karşılığında öncelikle uyarıyorlar sokağa girmemeleri konusunda ama kararlı olan bu grup hiç umursamadan ilerleyince mahalleli de kendini savunuyor. o sırada kurşunlar'dan birisi ise burak'ın kafasına denk geliyor. az önce tekbirler getirerek sokak basan azgınlar, arkadaşları düşünce çil yavrusu gibi kaçıyorlar ve yaklaşık yarım saat sonra elektrikler geliyor ve polis mahallenin öbür ucundan çekiliyor. burak denilen kişinin facebook sayfasına bakarsanız "atatürkün kulu değilim, camiide içtiğiniz biraları zütünüze sokacağım gün yakındır" gibi tanıdık saçmalıklara imza atmış durumda. sonuç olarak burak'ın ölümü bir rastlantı değil, vermiş olduğu kararların bir sonucudur. bundan sonra polis arkasına sığınıp, tek başına eylemci yakalayınca dövmek için bekleyecek olan insanlar artık ikinci kez daha düşünmek durumundadır çünkü bu ülkede kimse sahipsiz değildir. ali ismail'e bir kere yaptınız, ikinci denemede ne olduğunu gördünüz.