0
-iyi günler ben ayçanın okuldan arkadaşıydım,
kapılarını çalıyorum ama açan kimse yok taşındılar mı acaba?
-sen eski bir arkadaşı olmalısın
ayça evlenip taşındı kızım
-hmm hadi yaa peki sağolun
-seni bir yerden tanıyor gibiyim gelir miydin ayça'nın yanına sık sık
hass kadın beni mahallede veya buraya gelirken mi görmüştü acaba
tüm mahalle hakkımda yalancı dedikodusu çıkarmadan kaçmam lazımdı
nasıl kaçacağımı düşünürken kadın
-ayçanın annesi geçen gün fenalaştı, ambulansla hastaneye kaldırdılar sonra noldu bilmiyoruz
eh be kadın insan komşusunu merak edip bi sormaz mı?
hastaneye gitmez mi?
annesi ölmüştü de memleketlerine defnetmeye mi gitmişlerdi
öyle olsa bile ayaz nerdeydi
ya da kim bakıcaktı ayaz'a
daha fazlasını yapıp araştırabilirdim
hastaneler falan ama
kadına tekrar gidip hangi gün fenalaştığını hangi saatte gittiğini falan sormam gerekiyordu
ki bu kadarını yaparsam merakın takunu çıkarmış olabilirdim
bazı şeyler zamana bırakmak gerekiyordu
çünkü ben aklı başında ve güzel bi kızdım
aynı gün akşam balkona çıktım
ben çalışan proje yetiştirmesi gereken
muhtemelen beni ömrümün sonuna kadar çok mutlu edicek bir erkekten
gün içinde ayrılmış
bir deli peşinden ne amaçla bile koştuğunu bile bilmeyen bir kızdım
projelerimi hazırlarken ayazların evinde ışık yandığını gördüm
15 dk boyunca da açık kaldı
ısrarla balkona çıkıcak birisini bekledim ama kimse çıkmıyordu
daha sonra da ışıklar kapandı
kimdi ki eve giren hırsız mı diye düşünürken
ablası ayça'yı aşşağıda bir arabaya binmek üzere iken gördüm
seslenmek ile seslenmemek arasında iken
o yukarı bakıp beni farketti el salladım
-nasılsın diye seslendi
-iyiyim canım sen nasılsın dedim
-uğraşıyoruz işte sünnet düğünü var ayaz'ın dedi
-hmm geçmiş olsun annen de mi rahatsızlandı diyemedim
çünkü nerden duydun derse bu onları araştırmış olurdum
-şimdiden geçmiş olsun dedim
-sağol deyip bindi arabaya
oğlunun sünnet olacağını biliyordum ama
ayaz ve annesinden haberdar değildim henüz
ama sünnet yaptıklarına göre annesi ölmüş olamazdı
15 dk kadar geçtikten sonra aşşağıda bir korna çaldı
aşşağı eğilip baktığımda
ayça göründü
-kaç numaraydı canım diye daire numaramı sordu söyledim
kapıya geçtim saçımı başımı düzelttim
belki de yanlış birşey yapıyordum
ablası katil olabilirdi
ve benim cinayeti gördüğümü düşündüğü için beni öldürebilirdi
-ya kusura bakma, sünnet düğünü var dedim ama
seni davet etmeyi unuttum
eğer bi planın yoksa yarın saat 16.00 da
kayınvalidemin bahçesinde yapıcaz dedi
-aaa bilmiyorum diyebildim
çünkü korktum
beni başka bir yere zütürüp öldürmek istiyor da olabilirlerdi
-gelmek istersen adres burda ve telefon numaram da yazıyor görüşürüz canım deyip yine gitti
davete gitmek veya gitmemek konusunda oldukça kararsızdım
aslında gitsem ayazı görebilirdim
hem davet edilmiştim bu da bir nevi benden bir takı takılması beklentisini barındırıyor olabilirdi
belki de sadece iyi niyetlerinden karşı komşum oluşlarından
ve geçen gün ki konuşmamızdan zevk aldıkları ve
ayçanın beni bir arkadaş gibi benimsemesinden de davet ediliyor olabilirdim
ama kötü ihtimaller de vardı
düşündüğüm gibi beni öldürme planları yapıyor olabilirlerdi
veya ayaz ablasına beni de davet etmesini söylemiş olabilirdi
çünkü ayaz a göre de ben aklı başında güzel bir kız olabilirdim
annemi aradım bir komşumuz beni
oğlunun sünnet düğününe davet ediyor gitmeli miyim sence dedim laf arasında
davet ettilerse bi çeyrek altın al git kızım
sıkılırsan çıkarsın hemen
akılda kalan takın olur dedi
mantıklıydı
en azından şansımı denemeliydim ama dediğim gibi korkuyordum
ertesi gün oldu ve
ogün beni arayıp nasıl olduğumu sordu
bu konuşmanın sonunda bir buluşma daveti olacağını
veya benimle tekrar sevgili olma konusunda konuşmak isteyeceğini biliyordum
uzun da sürmedi
-vaktin var mı? bişeyler içelim mi dedi
-aa yok dedim direkt olarak
sonra çok direkt söylediğimi anladığım için açıklama yapmak ihtiyacı hissettim
bir arkadaşımın oğlunun sünneti var ona gidicem dedim
-ben bırakayım seni istersen dedi
inanmıyor olabilir miydi ki bana?
evet bu yüzden ben bırakabilirim diyor olsa gerekti
bi taşla iki kuş vurabilirdim
beni ogün zütürebilirdi arabası ile
adrese geldiğimizde sünnete benzer bişeyler görürsem tehlike yok demek olucaktı
eğer ortalık sessiz sakinse beni öldürmeleri teorim doğru olucaktı ve
ben ogün'ün arabasına tekrar binip ordan uzaklaşabilirdim
-olur dedim neden olmasın sen zütür
uygun saatte geldi
saçları olağandan daha bakımlı
kıyafeti eski bir sevgiliyi bir noktadan diğer noktaya zütürmek içinde çok şıktı
bu çocuk bana aşıktı
adrese gitmeden önce kuyumcuya uğradık
bir tane almayı düşünüyordum ama çalıştığım işten çok para kazandığımı ayça'ya anlatmıştım
sadece bir çeyreği azımsayabilirlerdi
ama ben aklı başında güzel bir kızdım
iki tane çeyrek aldım
birini takıp diğerini tepkilere göre takabilirdim
verilen adrese geldiğimizde
gelen seslerden ve etrafı gözetleyince
içerdeki kişi sayısından gerçekten bir sünnet olduğunu anladım
ve bunu anladığım içinde ogün'ün seni çıkışta alabilirim teklifine
-hayır ben kendim dönebilirim dedim
nankör müydüm biraz?
işi bitince bir kenara atılmış gibi hisseder miydi ki ogün?
-tamam yine de bişey olursa arayabilirsin dedi
-sağol görüşürüz dedim ve gitmesini bekledim
misafir çocuğu gibiydi ogün
sevilesi
ama başka işin varken musallat olunca
dövülesi
içeri girdim gözüm tanıdık 3 kişiyi aradı
ayaz ayça veya anneleri
herkes bana bakıyor gibiydi
bi bey karşıladı beni
-merhaba ben eşref hoşgeldiniz dedi
hemen kendimi tanıtmam gerekiyordu
ayçanın arkadaşı olduğumu söyleyince
aa tabi karşı komşusunuz nisa hanımdı sanırım
ayaz da bahsetti sizden dedi
ne diye bahsetti diye sormayı o kadar istedim ki o an
ama sormaya vakit kalmadan
-ayça içerde ayaz'la uğraşıyor
buyrun geçin isterseniz dedi
içeri yönelirken sanırım
insanlar ayaz derken hangi ayazdan bahsettiklerini henüz kavrayamamamıştım
çünkü karşı komşum deli ayaz
üzerinde bir sünnet elbisesi ile ortalıkta dolaşıyor
ve gidip takıldığı herkesi gülme krizine sokuyordu
beni görmesini istemediğimden olsa gerek içeri doğru kendimi yönlendirmeye devam ettim
ayça ile karşılaşmak beni ve onu oldukça mutlu etti
geldiğim için teşekkür etmeler
adresi kolayça bulup bulmadığımı sorgulamalar derken
-ben oğlunuz sünnet olucak sanmıştım dedim
-oğlum sünnet olucak zaten dedi şaşkın bir suratla
sonra ne demek istediğimi anlayıp
-aa ayaz'a diyorsun bakma sen o şakrabanlık olsun diye sünnet kıyafeti aldırttı eniştesine
palyaçodan daha çok dikkat çeker enişte
bırak makara yapalım biraz dedi
o yüzden kıramadık dedi
Tümünü Göster