0
edindiğim izlenime göre ayaz bir deliydi
tam olarak deli denemese bile zihinsel sorunları olduğu ve çok farklı bir dünyada yaşadığı belliydi
bir kere çalışmadığı kesindi
ve annesinin onunla çok fazla ilgilenmesi
onun yardıma ihtiyaç duyan bir insan olduğunu gösteriyordu
böyle birisine aşık olmuyacaktım tabiki
ben bir iş kadınıydım ve hayalimdeki evlilikte
en az benim gibi çalışan
daha mantıklı şeyler yapan bir adam olmalıydı
hem annem de beni ziyarete geldiği zaman
ayaz ı görmüş
-kim bu diye sorduğunda mahallenin delisi işte demiştim
ailem de böyle birini kabul edemezdi
yok yok bu iş kesin olmazdı
hem bi hafta sonu
bir kız gelip nerdeyse sabahtan akşama kadar çocuğuyla beraber onun yanında oturup
ona olan sevgisini fazlası ile belli etmişti
ayaz a sarılıyor sürekli onunla konuşuyor
elini ise nerdeyse bırakmıyordu
kız bana sık sık bakıyor
bazen imalı gözlerle de süzüyordu
ama ayaz hiç bakmıyordu
tahminlerime göre karısı ve çocuğu olabilirdi
ama bu durumundan dolayı ayrı yaşıyor olmaları çok muhtemeldi
bu dönemlerde ayazın bana en büyük faydası
kaybettiğim kitap okuma alışkanlığımı geri kazandırması olmuştu
o kız yine gitti ve kendimce hem sıkılmışlıktan
hemde meraktan ayazın dikkatini daha farklı şekilde çekmeye çalıştığım da oldu
aslında bunu yaparken ki amacımı hiç bilmiyordum
tipim olmayan ve hayallerimde yer barındırmayan bir erkeğin ilgisini neden çekmek istiyordum ki?
hemde perdeyi aralık bırakıp sadece onun göreceği açıda soyunup giyinerek
adrenalin diye özeteyeyim de huur demeyin arkamdan
ama ayaz hala bana bakmıyordu
utanıyor olabilir miydi?
annesi kızmış, oğlum bi bayanla nasıl konuşuyorsun dediği için
kendisinden utanıyor olabilir miydi?
balkona çıkıp soyunup giyinemezdim
ona heyy naber de diyemezdim
aslında onunla konuşup konuşmamak istediğimi bile bilmiyordum
ayaz yaptığı şeyler konusunda sabırlı insandı
ama ben aynı sabırda değildim
onun gibi hep evde kalamıyordum
çünkü dışarlarda bir yerlerde benim de atlı bir prensim duruyor olmalıydı
aramaya çıktım mı tabiki
gezdim dolaştım eskisi kadar ayazı gözlemez oldum
bazen onu sabahın köründe aparmanın önüne inmiş
kaldırımı süpürür görüyordum iş servisini beklerken
süpürmekten daha çok sabah sporu yapıyormuş gibi gözükmesi
faraş kullanmaması da ayrı konuydu
ayaz da espirisini kaybetmeye başlamıştı benim için
çünkü bir deli olduğuna inanmaya başlamıştım
bi insan film veya maç izlerken çekirdek kabuklarını bi sağa bi sola atıp
her on dakikaya bir kalkıp yerleri süpürür mü
atmasana manyak
tuttuğu takımın bayrağı da balkon korkuluğunda asılı dururdu
sanırım kazandığı hafta dışarı sarkıtıp
kaybettikleri zaman ise balkonun içine alıyordu
türk bayrağı sabitti ama
hem annesine hem de ayaz a acır ve üzülür bile olmuştum
onlara yardım etmek bile geçiyordu aklımdan ama
gidip ben sizin oğlunuza yardım etmek istiyorum desem
ve bunu yanlış anlasalar
karşı apartmanda yaşamaya devam etmek zor olabilirdi
bananeydi
ben hayatıma devam etmeliydim
ettimde azalmış arkadaş çevrem vardı
tekrar erkek arkadaş rezaleti istemiyordum
ama gerçekten sevecek birisini istiyordum
ne zor şeydi ya doğru kişiyi bulmak
hayat benim için
ayaz'ı bir aklı havada komşu olarak görmeye devam ederken
bir sabah onların evinde uyandım
Tümünü Göster