1. 1.
    0
    buda aragornun anlattığı beren ile luthienin hikayesi beyler. tinuviel berenin luthiene taktığı isim beyler

    yapraklar uzun, çimenler yeşildi,
    ne hoştu şemsiyesi uzun göknarların ormanın açıklığında, gölgede
    göz kırpıyordu ışığı yıldızların tinuviel dans ediyordu orada şimdi,
    görülmeyen bir kavalın ezgisiyle yıldızların ışığı saçlarında
    ve parıl parıl parlıyordu elbisesi sırtında.
    beren buz gibi dağlardan geldi oraya,
    kaybolmuştu yaprakların altında gezinirken,
    kederli kederli dolaşıyordu bir başına elf nehrinin akıp gittiği yerde
    baktığında göknar yapraklarının gerisinden o altın çiçekleri gördü şaşkınlıkla
    kızın pelerinini ve kollarını örten,
    ve saçları sanki ardında bir gölge
    tılsım iyi geldi, değlarda gezinmeye
    Mahkûm edilen yorgun ayaklarına, Atıldı hemen güçlü ve çevik elleriyle
    Parıldayan ay ışınlarını yakalamak için. Çabucak kaçtı kız dans eden ayaklarıyla
    ElfYurdu'nun sık ormanlarının içine, Ve onu bıraktı ki dinleyen, sessiz ormanda
    Bir başına biraz daha gezinsin.
    Ormanda sık sık duydu uçuşan sesini
    Ihlamur yaprağı kadar hafif ayakların, Duydu ormandaki oyuklarda gizli
    Titreşerek taşan müziği yeraltından. Artık solmuş sarkıyordu desteleri göknarm,
    Ve tek tek, fısıltıyla ah edip yere indi, Salınan yaprakları kayının,
    Kış basmıştı artık, soğuktu orman.
    Vazgeçmedi hiç aramaktan, ta uzaklara gitti,
    Yıllanmış yaprakların biriktiği yerlere, Kâh ay ışığı, kâh yıldız ışığı ona rehberlik etti
    Titreyerek gezdi durdu, üstünde donmuş gökyüzü. Ayışığı vururdu kızın parlayan pelerinine
    Sanki yüce ırak bir dağ başında dans eder gibi; Yayılırdı ayaklarının dibinde
    Titreşen bir pusun gümüşü.
    Kış geçince kız döndü tekrar,
    Bahar birden geliverdi şarkısıyla Yükselen tarlakuşu, düşen yağmurlar
    Ve eriyen suyun köpürüşü gibi. Baktı ki elf çiçekleri açıyor kızın ayakları altında,
    Şifa bulunca yeniden, ne kadar istedi dertsiz çimlere basa basa
    Onunla birlikte dans edip şarkı söylemeyi
    Kaçtı kız yine, ama bu kez Beren yetişti hemen
    Tinûviel! Tinûviel! diye. Elfçe ismiyle seslendi ona birden,
    Ve bunu duyunca kız, kalakaldı oracıkta. Bir an durdu Tinûviel, efsunlandı sesiyle,
    Yetişip onu kollarına aldı Beren, Kötiı kader hükmetmişti bir kez Tinûviel'e
    Parıldayarak yatarken oğlanın kollarında.
    Saçlarının gölgesinde
    Gözlerine bakarken Beren kızın, Aksini gördü göklerde
    Donuk donuk titreyen ürpertili yıldızların.
    Tinûviel, elf güzeli,
    Ölümsüz kız, elf soylu bilge Gölgeli saçlarının hapsine aldı onu
    Ve gümüş parıltılı kollarının.
    Onları upuzun bir yola sürdü kader
    Boz ve soğuk dağları aşan, Demir saraylar ve karanlık kapılardan geçtiler
    Gece gölgeli ormanlardan, şafaksız. Ayıran Denizler geçiyordu aralarından,
    Yine de sonunda bir kez daha görüştüler, Ve çekip gittiler çok önceleri bu zamandan,
    Orman içinden şarkı söyleyerek, gamsız
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster