1. 1.
    0
    Türkiye'deki "siyasi kültür"ümüzün (political culture) demokrasisi gelişmiş başka ileri ülkelerin düzeyinde olmadığının en belirgin göstergesi, tek tek bireylerin ve toplumun ülke ve ulus çıkarlarını gözeterek değil, bir futbol takımını kör körüne tutar gibi, siyasi partilerden birine bağnaz yandaşlık yapmalarıdır...
    --- ileri demokrasiyle yönetilen ülkelerde, bireyler ve toplum siyasi partilere bağnazca bağlanmazlar, ancak tuttukları siyasi partilere kendi eleştiri ve isteklerini bildirirler...
    --- Yalnızca şu Facebook'taki arkadaşlarınızın sayfalarına şöyle bir göz atmanız yeterli: Arkadaşlarınızdan kaçı bir siyasi partiye bağnazca tutkun, kendi siyasi partisinin yanlışlıklarını görmezden gelerek tuttuğu partiyi apak, başka partileri ise kapkara anlatıyor?... Ya arkadaşlarınızdan kaç kişi kendi tuttuğu siyasi partiyi özgürce eleştirebiliyor?...
    --- Bizim siyasi kültürümüzdeki ikinci büyük ekgiblik, tuttuğumuz siyasi partinin başkanını bir "ilah", "kahraman", "kutsal" bir kişi olarak görmemizdir: O parti başkanı olmazsa, Türkiye batar, biz ölürüz, ondan başka kimse yoktur!...
    --- Şu söz gerçekten de doğru oluyor bizim örneğimizde: Bir ülkedeki bireyler diktatör olmaya yatkın kötü kişilerce yönetiliyorsa, bunun nedenini ilk önce kendilerinde, kendilerinin böyle kişilere bağnazca tutkunluklarında aramalılar: Önce kendilerini, neden tuttukları siyasi partinin kölesi olmak istediklerini sorgulamalılar!...
    --- Sonra da, ileri demokrasiyle yönetilen ülkelerde bireylerin nasıl sorumluluk yüklendiklerini örnek alarak bunu Türkiye'de uygulamalılar! Yoksa bugünkü siyasi kültürde, bizi daha çok ezecekler, bizleri yalnızca "sandıkta oy verecek" koyunlar olarak gören siyasi partilerin tümü...
    ···
   tümünü göster