0
bu sırada dışarı doğru bakarken camdaki yansıması gözüne çarptı. camdaki adamın hayallerinden ne kadar uzakta olduğu ortadaydı.tam o anda her şeyi durdurma imkanı olsa sadece o an kalsa tıpkı bir tablo gibi. işte o anda her şey sadece siyah ve beyazdı.bu iki rengi ayıran ise hayallerinden uzakta olan adamın endişeli gözlerini yansıtan o kalın camdı. camın diğer tarafı beyazdı. hayallerine depresyona girmemelerini sağlayacak kadar yaklaşmış insanlar. saygın,umutlu ve hayatı sorgulamayacak kadar huzurlu insanlar. camın bu tarafı ise yansımadaki adamın gözleri kadar siyahtı.bu adamı kimse kaale almayacak, sadece pis işler olduğunda hatırlanacak ve bir gün sessiz sedasız bu dünyadan göçüp gidecekti. bütün hayatını biliyordu.o an içindeki endişenin yerini derin bir nefretin aldığını hissetti.o an bütün hayatından, kaderinden,herkesten nefret etti. bugüne kadar değişmeyen bu sisteme,bu sistemi devam ettirenlere,bu kepazeliğe baş kaldırmayanlara, kendisine,ailesine, mahallesindeki o yılgın adamlara her şeye öfke duyuyordu. gözlerinin daldığını fark etti ve havada hareketsiz duran eline birinin dokunduğunu hissetti. kafasını çevirdi ve kendi gibi birini gördü. çuvalı doldurmaya devam etmesini söylüyordu. kafasını yavaşça aşağı yukarı sallayarak karşılık verdi.