1. 1.
    0
    motor alacaksan en alt kademeden başlayacaksın, eğitimini alacaksın. motor işi azraille dans etmeye benzetilir.1 saniyelik dalgınlığın hayatına mal olabilir daha kötüsü felç olmanı sağlayabilir. harley tarzı racing motordan sonra en çok kazaya karışan motor olarak bilinir. neden mi frenleri iyi tutmaz manevraya girmez viraja yatmaz tek tesellisi görüntüsüdür(ben iğrenirim).eğer chopper motora gönül vermiş kardeşimizsen git ehliyetini eğitimini kaskını cartını curtunu al sonra regal raptor 250 al ve chopper motoru tanımaya çalış belkide tarzın değil. çünkü ilk motorun olacağı için illaki düşürüp sağını solunu kıracaksın.hem kendine yazık hem motoruna hem parana yazık.30 bin lira diyorsun az bir para değil.son olaraktan motorcu guruplara fazla takılmamanı tavsiye ederim. özellikle chopperciler kendilerini bir tak sanarlar. yolda giderken selam verirsin almazlar falan filan. nerden mi biliyorum bende motorcuyum.

    ailene gelince şu yazıyı okut:

    babanın oğluna yazdığı mektup

    "birçok babanın korkusu oğlunun motogiblete binmesidir. ölümden ve başka her türlü tehlikeli durumun çocuklarının başına gelmesinden korkarlar. benim senin başına gelmesinden en çok korktuğum şey ise hayatın zevklerini almadan yaşayan bir eğreltiotu olmandır. eğer yapmak istediğin şey orada duruyorsa ve aranızda bir tehlike dikilmişse, senin yapman gereken o tehlikeyi bertaraf edip, istediğin şeye ulaşmaktır. işte bunu yapamazsan hayatın ancak bir eğrelti otununki kadar heyecanlı olabilir.

    motogibletler tehlikelidir

    motogiblete bin oğlum, ama dikkat et, motogiblet tehlikelidir. o tehlikenin üzerine aptal gibi gitme. unutma sun tzu der ki; "kötü komutanlar önce savaşa girer, sonra nasıl kazanacağını düşünürler; iyi komutanlar önce nasıl kazanacağını bulmadan savaşa girmezler." önce viraja girip de sonra nasıl çıkacağını düşünen aptallardan olma. tehlikeleri en küçüğüne kadar bertaraf et. hep tam koruma kullan, bakımsız motorla yola çıkma, alkollü ya da yorgun binme, kafan bozukken taksi tut, bilmediğin yolda risk alma, diğer araç sürücülerinden köşe bucak kaç.

    motogiblet aşktir

    tehlikeleri nasıl dibine kadar bertaraf edeceğini bilemiyorsan sakın motogiblete binme, çünkü o zaman bu işi beceremezsin demektir. motogiblete bin oğlum, çünkü motogiblet aşktır. sadece kızlardan bahsetmiyorum, motogiblet macerası yaşam aşkıyla doludur. güneşi batıracağın yeri bilmek, üzerinde yaşadığın toprakları karışı karışına gezmek, her yaş ve meslekten insanla yolunu paylaşmak ve bindiğin makinenin üzerinde sanki çığlık atarmış gibi kopup gitmek, hayatı dibine kadar yaşamak, ancak bu araçla mümkündür. motogiblet macerasının içinde yaşam aşkı olmayan insanların tek yaptığı ise teknik detayları birbirlerine anlatarak kocaman, yararlı ama sıkıcı bir angiblopediyi yaşayıp gitmektir. aşkın ucunu bırakma, heyecanlı ve renkli ol, sıkıcı olma. sıkıcı olacaksan arabaya binip, hafta sonları futbol, akşamları ana haber seyrederek yaşayabilirsin, motogiblete ihtiyacın yok.

    motogiblet bir enstrümandir

    günü yakalamayı bil oğlum, motogiblet senin yaşama enstrümanındır. kızlardan bahsetmiyorum dediysem, o kadar da demedim tabi. hani bazen pembe bir vespa üzerinde pembe kaskla kuğu gibi giden pembe pantolonlu bir kız görürsün ya? git yanaş, merhaba de ona. seni terslerse, kıza efendi gibi bir selam çakıp gazla bana gel, ensene bir tane patlatayım, sonra bira içmeye gideriz. hayatı böyle yaşayacaksın işte, öküz gibi, ödlek gibi değil. hem efendiliğini bozmayacaksın, hem de çılgınlığını koruyacaksın. ha hoşlandığın bir kız mı buldun? at motorunun arkasına, datça’ya zütür onu, knidos’un sularıyla yıka. can yücel’in en sevdiğin şiirlerini okurken batan güneşi izlet ona, domuzbükü’nde yıldızları ört üstüne uyusun. sonra bu macera için bana teşekkür edeceksin.

    motogiblet bir isyandir

    motogiblete bin oğlum, çünkü motogiblet isyandır. insanlık tarihi popüler kültürler ve onlara tepkiyle gelişen kültlerle doludur. rock tarihi, 68 kuşağı, avrupa bohemleri, beatnick’ler hep aynı heyecanla tutuştular. bugün bu ateş bir miktar sönmüş görünse de sen buna aldanma. insanoğlunun doğasında isyan vardır ve motogiblet bunun dışa vuruluş şekillerinin en güzellerinden biridir. motogiblet bir ulaşım aracı değildir, bir isyan aracıdır, bunu kafandan çıkarma. hayatın rutinlerine dikkat et oğlum. efendi ol ama içindeki serseriyi korumayı bil, akşam eve gelince takım elbiseni çıkarıp deri montunu giy. her zaman kravatın olabilir ama hiç yuların olmasın, her zaman bir patronun olabilir ama hiç efendin olmasın. eğer seni zincirliyorlarsa o patronu, arkadaşı ya da sevgiliyi dehleyip, kravatı çöz, kol saatini fırlatıp at, gemileri yakmayı bil. hayatımda tanımaktan keyif aldığım insanların neredeyse hepsi, günü geldiğinde hayatında radikal değişiklikler yaparken gözünü kırpmamış insanlardır. ve bu insanların neredeyse hepsi motorcudur.

    motogiblet dostluktur

    motogiblete bin oğlum, çünkü motogiblet dostluktur. bir motogiblet grubuna mutlaka gir. o motogiblet grubunun içerisindeki bir kavgaya ise asla girme. unutma ki insanın olduğu yerde sevgi de vardır, kavga da vardır. toplumdan soyut yaşama, yolu paylaş. ama kimliğini de kaybetme, yolunu şaşırma. toplumun içinde dur, ama tek başına ayakta dur, sonuçta yol yalnız senin yolundur unutma. herkesle konuştuğun gibi, her tip motora da bin, tutucu olma. "chopper gitmiyor, dönmüyor" diyenleri takma, altındaki v motorun ritmiyle dans etmeden isyanın ruhunu anlayamazsın. sıkı bir enduroyla off-road yapmadan doğaya fazla kavuşamazsın. ibrende bir kez olsun 200’leri görmeden de adrenalin seni ilk defa içki içmiş 15 yaşındaki kız gibi sarhoş eder durur. herkesi dinle ama hiç kimseye kulak asma. motogiblet türlerinin her biri farklı amaçlarla üretilmiştir, birini seçeceksen seç, ama hepsiyle barışık ol, hiçbirinin fanatiği olma.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster