+4
MUKADDES EMANETLER VE HZ.OSMAN'IN KILICI
Bilindiği üzere Mukaddes Emanetler, Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sonucunda istanbul'a getirilmiştir. Bu emanetler içersinde Hz. Osman'ın kılıcı da vardır. Şimdiye kadar bilinen budur.
Oysa şimdi ilk defa bir gerçeği, Hz. Osman'ın kılıcı ile ilgili gerçeği Allah'ın izni ile açıklıyoruz;
Hz. Osman'ın, Topkapı Saray'ı Mukaddes Emanetler bölümüne sergilenen bir kılıcı vardır ki, aslında bu kılıç, Yavuz Sultan Selim'in, Mısır Seferi sonucunda getirilen emanetlerle birlikte istanbul'a gelmemiştir.
Bu kılıç, daha Osmanlı imparatorluğu kurulmadan önce, Hz. Osman döneminden, Ertuğrul Gazi'nin eline Şeyh Edebali kanalıyla "kutsal bir işaret" olarak teslim edilmiştir. Şeyh Edebali'nin eline geliş silsilesi ise: Sultan Seyyid Hoca Ahmed Yesevi tarafından onu takip eden halifeleri vasıtasıyla ulaşmıştır; 'bir Allah sırrı olarak'…
Konuyu biraz açalım: Ertuğrul Gazi, Osmanlı imparatorluğu'nun kurucusu, Osman Bey'in babasıdır. Şeyh Edebali ise, Osman Bey'in kayınpederidir. Osman Bey'in gerçek ismi Orhun'dur. ( Bu isim de ilk defa açıklanmaktadır) Kayı Boyu'nun, o günkü tüm isimlerine baktığımızda, bir tane bile Arap kökenli isim göremezsiniz. Ertuğrul Gazi, Alp Arslan, Konuralp vs…
Peki Orhun ismi, nasıl olmuş da Osman olmuştur? Osmanlı Tarih araştırmacılarının en çok sordukları ve cevabını aradıkları bu sorunun cevabını inşallah biz verelim:
işte bu konuda şimdiye kadar gizlenen sır:
Şeyh Edebali bizzat Orhun'a : " Bundan sonra senin ismin Osman olsun, soyun bu isimle anılsın" demiştir. Hz. Osman'ın o kılıcının "mânâ sırlarını" Osman Bey'e söyleyerek teslim etmiştir. Sanıldığı gibi bu kılıç, Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferinden dönüşte getirdiği kutsal emanetler içersinde gelmemiştir.
işte delili:
Kılıç ustası Ubeydullah ve Sureyc kabilesinden bahsettik. Ubeydullah Arap ismi taşımasına rağmen Türk'tü.
Bu kılıcı, bizzat kılıç ustası Türk Sahâbî yapmış Hz. Osman'a hediye etmiştir. Dünya ve Türk tarihinde ilk defa bu konudaki delili sunuyoruz:
Topkapı Müzesi'nde gidip gördüğünüzde kılıcın üzerindeki KAYI BOYU'NUN işareti dikkatinizi çekecektir. Kayı Boyu'nun damgası kılıç üzerinde durmaktadır. Çıplak gözle net bir şekilde görülmektedir. Çünkü bu kılıcın ustası Kayı Boyun'dandır.
Kayı Boyu'nu işareti:
(Türk damgalarının M.Ö. 5000'li yıllarda ortaya çıktığı delilleri ile beraber mevcuttur.Ve burada da Kayı Boyu'na ait damganın benzerine rastlanmaktadır.)
Hz. Osman'dan, Osman Bin Talhâ'ya geçip, oradan da Hoca Ahmed Yesevî'ye emanet edilmiştir.(Aradaki detayları anlatmıyoruz….)
Daha sonra bu kılıç, Hoca Ahmed Yesevî silsilesi yoluyla Şeyh Edebali'ye gelmiş ve 'sırları ile beraber' Osman Bey'e teslim edilmiştir.
Orhun'un Osman olmasının sırrı bu kılıç ile beraberdir. Nitekim, Osman Gazi'nin oğlunun ismi de yine Türk ismi Orhan'dır.
Kayı Boyu'nun kılıcı; Mekke'de dövülmüş, Hz. Osman'a teslim edilmiş, Hz. Osman'dan Osman Bin Talhâ'ya geçmiş ve Osman Bey'e ulaşmıştır. Yani tekrar Kayı Boyu'na, ait olduğu yere dönmüştür.
Şimdi bunun izahını bize yapsınlar. Şimdiye kadar, iddia edildiği şekilde bu kılıç Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinden dönüşte getirilen Mukaddes Emanetlerin içersinde gelmişse, bu kılıcın üzerinde Kayı Boyu'nun işareti ne aramaktadır?
Horasan Erenleri'nin ve Melâmîlerin Piri, Hoca Ahmed Yesevî'ye selâm olsun!
Bu sırrı ifşa etmeyi sebep kılan Allah'a hamd olsun!
Hz. Osman I. Osman
Osman Bin Talhâ II. Osman
Osman Gazi III. Osman
Ya sonrası? ( Bu konuyu şimdilik açmayacağız….)
Buraya kadar anlatılmak istenilenleri anlayanlara selâm olsun….
Manaları sezenlere selâm olsun…
Yüce Allah, islâm'ın Sancaktarı Türk Milletini, Türk Devletini ve Türk Ordusunu muzaffer kılsın! (AMiN)
Tümünü Göster