1. 1.
    +2 -3
    geçende tatile gitmek için yola çıktık. fadime yengemlere gidecektik işte. ben tabi uzun saç, siyah gözlük ve kirli sakal kombinasyonuyla gittim köye. neyse işte indim otobüsten. yengem sağolsun beni çok iyi karşıladı. böyle bütün köy halkı önümde sıraya dizilmiş, banka kuyruğunu andırıyordu adeta. çocuklarsa bana bakmaktan, eriyen dondurmalarını bile farkedememişlerdi. derken işte dedi bu saçlar ne böyle, bizim buralarda senin gibilere diyordu ki parmağımı ağzına zütürdüm. şşştt dedim. saçmalama yenge. yaşını başını almışsın düşme gözümde dedim. kızardı biraz. neyse çay koymaya gitti bu. evde ne pis kokuyor aman rabbim. at taku kokuyodu bildiğin. tezek kokuyodu. bunun birde oğlu var. paçamdan tutuşturuyo ikide bir. lan git diyorum yok bana mısın demiyor. "az gel abi pileysıteyşın oynayak" diye tutturdu. pleysıteyşın dediğide bildiğin tetris ha kandırmışlar bu salağı. neyse işte yengem geldi çayı içtik. sonra dedi oğul sahi ne bu hal dedi. dedim yenge ben metalciyim. metal dinlerim. tarz meselesi. hee dedi anladım. peki nasıl oluyor bu dedi. dedim basbaya metal dinliyorum işte. tenekeye vurup mu dinliyorsun oğul dedi. mal gibi kaldım adeta. metal de dinlenir mi be oğul, gel sana bi ankara havası çalayım dedi. koydu teybe kasedi, çaldı ankaralı namığı. tuttu kolumdan, diğer kolunada oğlunu aldı. başladık halay çekmeye. ben bir o yana, bir bu yana sallanıyordum. bütün karizmam eriyip gitmişti adeta. öyle 2 saat mal gibi halay çektik işte. ertesi gün ilk otobüse atlayıp istanbula döndüm. bi de prezervatifi düşürmüşüm giderken, dedim kimse görmeden alayım. baktım çocuk ağzında çiğniyo bunu. beni görünce dedi "abi çoklat var mı". sonra annesi çıkıverdi birden zooken misali. bi ton azar işitti tabi. dayak yedi falan.
    ···
   tümünü göster