1. 1.
    +11 -3
    sana diyorum üniversiteli kardeşim, oku bunu.

    bunu neye dayanarak söylüyorum, anlatacağım:

    devlet, üniversitelere bütçe ayırırken öğrenci sayılarını esas alır. öğrenci başına atıyorum 10 bin tl belirler ve kaç öğrencisi varsa üniversitenin, ona göre bir kaynak verir. 20 bin öğrenci çarpı 10 bin tl eşittir 200 milyon tl gibi...

    devletin verdiği paranın fakültelere dağılımını rektörlük yapar.

    peki rektör kim? tıpçı.

    neden? çünkü tıp fakültelerinin akademisyen sayısı fazla. diğer fakültelerdekiler ortak aday çıkarsa bile, yök'e gidecek 6 kişilik listeye en fazla 1-2 aday sokabilecek durumda. zaten tıpçılar ellerinden geleni yapıyorlar rektörün kendilerinden atanması için. lobi çalışması da yapıyorlar, istifa etme tehdidinde de bulunuyorlar.

    bunları neden anlattım? şunun için:

    rektörün bu dağılımı yaparken adil davranması gerekir. ama geldiği yer ve verdiği sözler itibarıyla bu böyle olmamaktadır.
    öğrenci sayısına göre üniversitelere gönderilen bütçe, fakültelere dağıtılırken öğrenci sayısına göre değil rektörün tercihine göre dağıtılmaktadır. bu da tıp fakültelerinin aslan payını alması, diğer fakültelere ancak bu bütçenin koklatılmasına neden olmaktadır.

    yani şöyle: devlet aslında senin için bir para veriyor üniversitene, ama üniversiten o paranın büyük kısmını senin fakülten için harcamıyor tıp fakültesi için harcıyor.

    tıp fakülteleri para getirir diyenler olmuş. onlara münasip yerlerimle gülerim. açın bakın gelir-gider tablolarını, ne kadar getirdiğini ne kadar zütürdüğünü görürsünüz. döner sermayeyi kendileri zütürüyorlar, üniversiteye bir şey mi kalıyor???

    onun için işte buz gibi havada bile kaloriferler yanmıyor ya da onun için üniversitenin sosyal imkanları bu kadar zayıf. ne sineması var, ne tiyatro sahnesi, ne spor salonu, ne yüzme havuzu...

    senin fakültene bir projeksiyon makinesi alabilmek için dekanın dört dönerken, tıp fakültesi için milyon dolarlık ithal makineler göz kırpmadan alınıveriyor. elbette alınsın, lafımız yok, ama hastanede kullanılacak makine neden bana ayrılan bütçeden alınsın ki? bana ayrılan bütçe benim için harcansın.

    işte tam da bunun için söylüyorum, tıp fakülteleri üniversiteleri sömürmektedir.

    odtü, boğaziçi, itü... bunlar öğrenci imkanları açısından türkiye'nin en ileri üniversiteleri. mucizevi örnekler mi? hayır. çünkü neden böyle oldukları belli: tüm öğrencileri için ayrılmış bütçelerinden kaydırma yapacakları bir tıp fakülteleri yok.

    benim bu konuda bir çözüm önerim var:

    tıp fakülteleri, diş hekimliği fakülteleri ve hemşirelik meslek yüksekokulları, bağlı oldukları üniversitelerden koparılmalı ve ayrı bir üniversite yapısı altına alınmalıdır. örneğin hacettepe üniversitesi tıp fakültesi, hacettepe üniversitesinden ayrılmalı ve hacettepe tıp üniversitesi kurulmalıdır. ancak bu şekilde hem tıp fakülteleri daha özerk hareket eder, hem de diğer fakülteler rahata kavuşur.

    özet başlıkta.

    eyyorlamam bu kadar.
    ···
   tümünü göster